Güven Baykan
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kültür Sanat
  4. Mağusa Limanı’nda Bir Devrimciyi Bıraktık

Mağusa Limanı’nda Bir Devrimciyi Bıraktık

Bir ses değil yalnızca… Bir yürek, bir dil, bir duruş, bir ömür.

featured
Player Alanı

Mağusa Limanı’nda bir devrimciyi bıraktık.
Bir ses değil yalnızca…
Bir yürek, bir dil, bir duruş, bir ömür.
Volkan Konak’ı…

O gece sahnede, şarkının tam ortasında düştü.
Kalbi, yıllardır içinde taşıdığı acılarla baş edemedi belki…
Belki de babasının yanına gitmek vaktiydi artık.
Saat 00:42’de susan o kalp, aslında bir halkın içinde çarpıyordu hâlâ.

Volkan Konak, sadece bir sanatçı değildi.
O, bu toprağın sesiydi.
Şarkılarında yalnızlık vardı, baba özlemi, dağ havası, hırçın Karadeniz’in rüzgârı…
Ama en çok da insan vardı, halk vardı.
Şiirden devşirdi duygusunu.
Nâzım’ın öfkesi, Sabahattin Ali’nin hüznü, Sunay Akın’ın çocukluğu onun notasına karıştı.
Kimi zaman bir türküydü, kimi zaman bir ağıttı, kimi zaman da yorgun bir adamın dilinden dökülen içli bir dua gibi…

“Canımı yoluna koyduğum
Mimoza çiçeğimsin
Kanatlanıp göğe uçma
Uçma sevdiceğim
Avcın değilim ki senin
Kaçma sevdiğim…”

O, mimoza çiçeğini anlatırken, aslında kendi kırılganlığını anlatıyordu.
İnceydi, narindi, ama öyle köklüydü ki…
Ona “Dağların Oğlu” derlerdi.
Ama o, sadece dağlara değil, halkın yüreğine yaslanmış bir oğuldu.

Suların Horon Yeri’nden başlayan bir yolculuktu onunkisi…
Efulim’le sevdayı, Cerrahpaşa’yla acıyı, Mimoza’yla vedayı anlattı.
Kendi şarkısını besteledi bu hayata.
Ve o şarkının içinde Karadeniz vardı, çay toplayan eller, köy yolları, çocukluk, aşk, isyan ve sessiz ağlayışlar vardı.

Yıllar boyu sadece şarkı yapmadı, mücadele etti.
Çernobil’in izlerini taşıyan bir kuşağın evladıydı.
Babası kanserden gitti, kendisi bu acıyı türküyle dile getirdi.
Bir hastane kurulmalı diye çırpındı yıllarca.
Sanatla sadece güzeli değil, gerçeği de anlatmak gerektiğini hiç unutmadı.

Ve sonra…
Sahnedeyken bir anda…
Sanki bir nota eksik kaldı o gece.
Sanki yarım bırakılmış bir dize gibi düştü sahneye.
Ve biz sustuk.

Bugün herkesin içinde bir sessizlik var.
Türküler eksik çalıyor, mısralar yarıda kalıyor.
Çünkü Volkan Konak artık yok.
Ama sesi, bu toprakların üstünden eksik olmayacak.
Çünkü onun türküleri toprakla, rüzgârla, insanla birleşti.

Maçka’da düztarlada, babasının yanında uyuyacak şimdi.
Orası onun en çok olmak istediği yerdi.
Şimdi belki kuşlarla arkadaşlık ediyordur gerçekten.
Belki bir türkü daha başlıyordur gökyüzünde…

Ama biz, aşağıda kalanlar, onun ardından sadece şunu diyebiliyoruz:

Çekilmez bir adam oldum yine, uykusuz, aksi, nalet…
Bir yanım öfke, bir yanım boşluk.
Ve seni kıskanıyorum Volkan.
Göğe karışacak kadar güzel yaşadın bu hayatı.
Şimdi bizi affet.
Bizi affet sevgili Dağların Oğlu…

Ama hep hatırlayacağız:
Gerçek devrimciler ölmez.
Onlar, halkın kalbinde yaşamaya devam eder.

Mağusa Limanı’nda Bir Devrimciyi Bıraktık
Yorum Yap