Hakan Reyhan
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yaşam
  4. “Unutulan Adam” Mithat Paşa

“Unutulan Adam” Mithat Paşa

featured

Niyazi Berkes, Yusuf Akçura için “unutulan adam” nitelemesi yapar. 1976 yılında aynı adla yazdığı makalesinde Akçura’nın neden unutulmuş olduğunu bütün boyutlarıyla tartışır ve açıklar. Aslında sorun Akçura’nın bilinmiyor olması değildir, nitekim en azından aydınlar dünyasında Akçura’yı bilmeyen yoktur. Esas sorun onun eksik veya yanlış biliniyor olması, adeta düşünsel bir dışlanma içerisine sokulmasıdır.

Bana göre Türk siyasal hayatında ve düşünce geleneği içerisinde bu şekilde “unutulan adam”lar çoktur. Bunlardan birisi de 19.Yüzyıl siyasetine ve yönetimine damgasını vuran müzmin meşrutiyetçi ve “devrimci” Vali Mithat Paşa’dır (1822-1884). Mithat Paşa, Yusuf Akçura gibi tam bir düşünce adamı değil, daha çok uygulayıcıydı. Ancak, elbette onun uygulayıcılığı ciddi bir entelektüel-metodolojik temele dayanıyordu. Osmanlı modernleşmesinin kültürel ikliminde Doğu irfanına sahip olduğu gibi Batı bilimine ve metodolojisine de fazlasıyla hâkim olacak bir tedrisattan geçmiş, ayrıca Avrupa toplumu ve gelişimi üzerine yerinde gözlemler yapmıştır.

Bütün bu birikimlerini ve yeteneklerini içinde yaşadığı toplumunun düşünce ufkunun çok ötesine geçen bir dirayet, yaratıcılık ve kararlılıkla devrimci bir bilinçle hayata geçirmek için Osmanlı coğrafyasının birbirinden farklı yönetim bölgelerinde ve merkezi siyasetinde azimle çalışarak büyük dönüşümlerin mimarı olmuştur. Ancak o da bütün tanınmışlığına rağmen “unutulan adam”dır. Çünkü onun hakkında da bilinen az sayıda şeyler çokça tekrarlanır, hakkında bilinmeyenlerin üzerinde ise çok az durulur veya unutturulur.

Ülkemizin kentlerinde kaç tane “mithatpaşa caddesi”, kaç tane “mithatpaşa mahallesi” veya “mithatpaşa bulvarı” vardır, bilinmez. Bana sorarsanız her ilimizde mutlaka Mithat Paşa ile ilgili bir şey vardır. Belki bu yazıyı okuyanların da büyük bir kısmı şu anda bir “mithatpaşa” bölgesinde, mahallesinde, caddesinde veya sokağında oturuyordur. Beşiktaş’ın meşhur İnönü Stadyumu bile bir zamanlar “Mithatpaşa Stadyumu” idi.

Ankara’nın, İzmir’in, İstanbul’un, Adana’nın, Kayseri’nin, Antalya’nın, Salihli’nin, İskenderun’un, Trabzon’un, Konya’nın, Samsun’un, Havza’nın, Pendik’in, Kartal’ın daha sayamadığım yüzlerce büyükşehir, il ve ilçe merkezlerinin canlı bölgelerine “mithatpaşa” adının verilmesi tesadüf müdür? Bunun üzerine düşünmek gerekir. Tamamen Osmanlı döneminde yaşayıp vefat eden hangi şahsiyet Mithat Paşa kadar yer isimlerinin ilham kaynağı olmuştur.

Atatürk’ü ve İnönü’yü saymazsak cumhuriyet tarihimizde de sanırım “Mithat Paşa” kadar caddelere ismi verilen şahsiyet yoktur. Bunun bir anlamı olmalı? Halkımızın yaşadığı yerlere isminin verilmesini isteyecek düzeyde Mithat Paşa’yı tanıdığını sanmıyorum. Buradan anlaşılan şu ki, Mithat Paşa’yı anlayan ve onun yolundan gitmek isteyen bir yönetici kuşağı oluşmuş bu memlekette. Ve bu kuşağın temsilcileri yönettikleri her yerde bir Mithat Paşa izi bırakmak istemişler.

Burada “ülkemiz” derken elbette Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını kastediyorum. Ancak Mithat Paşa, yaşadığı dönemdeki geniş ülke coğrafyasının bir ucundan diğer ucuna nüfuz eden bir şahsiyetti. Bu yüzden onun 1860’lı 1870’li yıllarda valilik yaptığı ve adeta bir kalkınma devrimi yaşattığı bölgelerde; Bulgaristan’da, Suriye’de, Irak’ta, Lübnan’da da bugün Mithat Paşa ruhu hâlâ dolaşmaktadır. Onun yönetim hedefi ve ülküsü artık unutulmuş olsa da “mithatpaşa”lı cadde ve sokaklara bu bölgelerde de sıklıkla rastlanmaktadır. Aslında Mithat Paşa son derece akıllı, devrimci bir çözüm reçetesi bırakmış olmakla birlikte bunu algılayacak ve Türkiye’deki gibi ulusal demokratik devrime dönüştürecek bir Jöntürk kuşağı Ortadoğu’da hiç oluşmadı ne yazık ki. Daha da ötesi bu kuşaktan aldığı cesaret ve ilhamla birlikte, halkından güç alarak büyük, radikal bir değişim yaratan Atatürk gibi bir dahi devrimci önder de hiç ortaya çıkmadı. Sonuç kaçınılmaz bir şekilde sömürgelikten çıkıp diktatörlüğe gelen ve nihayetinde yine emperyalist işgale maruz kalan bir siyasal kaos coğrafyası oldu.

Bugün Irak’ta, Suriye’de, Lübnan’da parçalanmışlık tartışılıyorsa biraz da Mithat Paşa’nın “unutulan adam” olmasındandır. Mithat Paşa konusuna devam edeceğim.

“Unutulan Adam” Mithat Paşa
Yorum Yap