Özellikle Karadeniz’de fındık bahçelerine dadanıp, günde 30 kilometre yol kat ederek, yapraklarını yediği, suyunu emdiği bitkiye zarar veren ‘kahverengi kokarca‘ adlı böcek türü, tehdit oluşturmayı sürdürüyor.
Son günlerde popülasyonu artan ve paniğe neden olan kahverengi kokarca böceği öldürüldüğü zaman çok kötü bir koku yaymasıyla biliniyor. 2017 yılında Gürcistan sınırından ülkemize giriş yapan kahverengi kokarca artık ülkemize yerleşip, Trakya bölgesinde bile 4 yıldır kendini göstermeye başladı.
KAHVERENGİ KOKARCA BÖCEĞİ NEDİR?
Kahverengi kokarca böceği, Halyomorpha halys ( Pentatomidae) familyasından Asya kökenli bir böcektir. Japonya, Kore Yarımadası, Tayvan ve Çin’ özgü olan bir böcek türüdür. Kahverengi kokarca 1990’lardan itibaren özellikle ABD’nin doğu kesimlerine yayılmıştır. Kahverengi kokarca böceğinin larvaları ve yetişkinleri birçok tarımsal üründen ve yüzden fazla bitkiden beslenebilen bir hayvandır. Tehdit altında olduğunda ya da ezildiğinde kötü bir koku salgılar. Bu koku, kokarca böceğinin savunma mekanizmasıdır.
Karadeniz’de bitkilere dadanan ‘kahverengi kokarca’ adlı böcek türü başta fındık olmak üzere birçok bitki için tehdit oluşturuyor. 300’den fazla bitki türünde beslenebilen istilacı böceğin erginlerinin uzun mesafelere uçabilme yeteneğinde olması, yayılışını kolaylaştırıyor. Bu böcek önce bir bölgeyi, sonra genişleyerek tüm Türkiye’yi tarım aralarının tamamını tehdit ediyor. Kahverengi kokarca, insan sağlığı açısından bir tehlike oluşturmaz. Yaz mevsimi sonunda kışlamak için özellikle ev, depo gibi korunaklı alanları tercih ettiği için fiziki rahatsızlık oluşturmaktadır.
DOĞRU İLAÇ VE DOĞRU İLAÇLAMA ZAMANI İLE ÖNLEM ALINABİLİR
Kahverengi kokarca böceği için alınması gereken önlemlere değinen Doç. Dr. İslam Saruhan, “Ülkemizde Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda ciddi adımlar atarak Karadeniz’de, özellikle Samsun’da bir laboratuvarda bu böceğin yumurtasını yiyen samuray arılarını yetiştiriyor. Halkımız ise bahçelerde bunları gördüklerinde ilaçlı mücadele vermeli. Şu anda ruhsatlı 4 adet ilacı bulunuyor. İlacın başarısını artıran en önemli şeylerden biri de ilaçlamanın zamanında yapılmasıdır. Bu hayvanın diğer önemli özelliklerinden biri de kışı evlerimizde geçirmesidir. Özellikle ekim ayında evlerimize gireceklerdir. Kışı geçirmek için evlerimizi kullanacaklardır. İnsanlara herhangi bir zararı yoktur. Ancak kışı evde geçirdiği için bir sonraki yıla çok daha dayanıklı şekilde geliyorlar. O yüzden bu böceğin evlere girmesini engelleyip dışarıda kalmasını sağlamalıyız. Bunun birkaç yolu vardır. Açık alanlar kapatılabilir, sineklik takılabilir. Hayvan eğer dışarıda kalırsa kışın soğukta ölebilirler. Bu da en iyi mücadele yöntemlerinden biridir” ifadelerini kullandı.
