Şeker, lezzetli tatlılarımızın olmazsa olmazıdır ancak vücudumuz için bazı zorluklar da getiriyor. Tüketildiği zaman öncelikle mideye, ardından kan dolaşımına karışan şeker, ince bağırsaklarda emilerek glikoz formuna dönüşür ve vücudumuzda dolaşmaya başlar. Bu süreç vücudumuzda hücreler arası bir dengesizlik yaratır. Hücreler bu dengesizliği düzeltmek için içerdikleri suyu dışarı atar ve suyun kana karışmasını sağlar. Bu su kaybı sonucunda hücreler beyne su ihtiyacı olduğu yönünde sinyaller gönderir.
Bu durum şeker tüketiminden yaklaşık 5 dakika sonra susama hissine neden olur
Bu susama hissi, karaciğer tarafından salgılanan bir hormonun tetiklemesiyle beyindeki hipotalamus bölgesine ulaşarak hissedilir. Şekerli yiyeceklerin yanı sıra tuzlu yiyecekler ve aşırı egzersiz de benzer etkilere yol açarak susama hissini tetikleyebilir. Bu süreçler vücudumuzun su ihtiyacını karşılamak için geliştirdiği doğal bir savunma mekanizmasıdır.