Özgü Namal Eşi Serdar Oral‘ı 6 Ekim 2020 tarihinde kalp krizi sonucu kaybetmişti. Bu süreçte gözlerden uzakta çocuklarıyla yaşayan Özgü Namal, gelen teklifleri elini tersiyle itmişti.
Eşinin ani ölümünden 5 yıl sonra Kızıl Goncalar ile ekrana dönen ve İstanbul’a da çocuklarıyla yeniden yerleşen Özgü Namal ilk defa eşinin kaybına dair konuştu.
“DOĞADA ÇOCUK BÜTÜYMEK…”
Eylül Solakoğlu’na röportaj veren Özgü Namal oyunculuğa ara verip köye yerleştiği dönemle ilgili “Her şeyden uzaklaşma hissi uzun zaman önce gelmişti…” diyerek şunları söyledi:
“Çocukları şehir dışında büyütmeye karar vermemiz derken süreç öyle aktı ve biz kendimizi köy hayatının içinde bulduk. Doğada çocuk büyütmek olağanüstü bir deneyimdi. Hem başka türlü bir kadına, hem anneye dönüşmek, hem eşliği deneyimlemek, hem de şöhretin yükünden kurtulup ara vermek dönüştüren bir deneyime yol açtı.”
“ACIYI LAYIĞIYLA YAŞAMAK İSTEDİM”
Eşi Serdar Oral’ın kalp krizi nedeniyle ani vefatı sonrası yaşayan Özgü Namal konuyla ilgili sessizliğini şu sözlerle bozdu:
“Eşimin kaybı çok zor ve ağırdı. Mutlaka dünyadaki bütün kayıplar ağırdır, hiçbir acıyı birbiriyle kıyaslamam. Ama bugün dönüştüğüm insan olarak şunu söyleyebilirim ki, acının her şekliyle çok yoğun empati kurabilirim artık. Çünkü kendime göre acıların en büyüğünü yaşadım. Etrafımdaki bir sürü insan beni tekrar hayata döndürmek istedi. Fakat ben herkese şunu söyledim: ‘Lütfen izin verin. Bu acıyı layığıyla yaşayayım, yok olana kadar, arınana kadar bekleyeyim. Ve günün birinde, artık kendimi hazır hissettiğimde ayağa kalkayım…
“YAŞARKEN ÇOK ZORDU AMA…”
Özgü Namal yaşadıklarına ve hissettiklerine dair “Ortada çok yoğun sevgi ve aşk varken, birini kaybettiğinizde, o öldüğünde siz de ölüyorsunuz. Çocuklarımla birlikte, yeniden doğabilmemiz için zamana ihtiyacımız vardı. Bir tohumduk, bekledik, içimize döndük şifalanmak için. Sonra topraktan yeniden doğduk, filizlendik. Şimdi de yavaş yavaş çiçek açmaya başladık beraber. Yaşarken çok zordu ama bugün geldiğim noktada, iyi ki öyle olmuş, tam tersi acının içimden geçmesine izin vermek istedim. Herkes de bana saygı duydu” dedi.
