Güven Baykan
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Haber
  4. 20 Yıl Önce Yoktu Ya…

20 Yıl Önce Yoktu Ya…

Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin şöyle buyurdu: "20 yıl önce ilkokul bile yoktu, şimdi lise var; hem de kaloriferli. "Önce “şaka yapıyor herhalde” dedik. Sonra ciddi olduğunu anlayınca oturdum, 20 yıl öncesine doğru bir yolculuğa çıktım.

featured
Player Alanı

Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin şöyle buyurdu: “20 yıl önce ilkokul bile yoktu, şimdi lise var; hem de kaloriferli. “Önce “şaka yapıyor herhalde” dedik. Sonra ciddi olduğunu anlayınca oturdum, 20 yıl öncesine doğru bir yolculuğa çıktım.

Yıl: 2005. Yani öyle “mağarada ateşi bulduk” falan değil. Google vardı. Facebook yeni kurulmuştu. Türkiye’de her beş köyden dördünün ilkokulu etkin durumdaydı (Kaynak: MEB 2005 verileri). Üstelik Milli Eğitim Bakanlığı’nın o yıl yayımladığı rapora göre, 2005’te Türkiye genelinde 32 bin 759 ilköğretim okulu vardı.

E hani yoktu?

İsterseniz durumu biraz daha açalım:

  • 2005 yılında Türkiye’de 10 milyon öğrenci ilköğretimdeydi. 10 milyon çocuk sabahları çantasını sırtlanıp “olmayan” ilkokullara mı gitti?
  • 2005’te 25 bin 738 lise vardı. Şimdi, “artık lise var” deniyor. Hangi sihirli sopayla çoğalttık liseleri? Yoksa Hogwarts’ın gizli kampüsü açıldı da haberimiz mi yok?
  • 2005’te Türkiye’deki köylerin %89’unda elektrik, %93’ünde su şebekesi vardı. Sanki Ortaçağ Anadolusu’nu anlatıyorlar. Halbuki su da vardı elektrik de; sorun zaten bu olanakların eşitsizliğindeydi.
  • Kalorifer meselesine gelince: 2005’te Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Taşımalı Eğitim” programı kapsamında binlerce köy okulu zaten kapatılmıştı. Kaloriferi olan yeni yapılar, eski köy okullarının yerini almıştı. Yani kaloriferli okul bulmak mucize değil, biraz “yerinden edilmiş” çocukların hikâyesiydi.

Şimdi anlıyoruz: Mesele kalorifer değilmiş dostlar, mesele algıymış. Koskoca 20 yılın eğitim bilançosunu “kalorifer yaktık” diye anlatmak, “hastaneye MR cihazı aldık, sağlık devrimi yaptık” demeye benziyor.
Oysa asıl rakamlar şunları söylüyor:

  • Türkiye, OECD ülkeleri arasında eğitimde eşitsizlikte ilk 5’te.
  • 15 yaşındaki öğrencilerin okuduğunu anlama oranı, son 20 yılda %36’dan %31’e geriledi (Kaynak: PISA, 2022).
  • 4 yıllık üniversite mezunlarının %30’u kendi alanında iş bulamıyor.
    Ama olsun. Çünkü kalorifer var. Sınıfta üşüyen öğrenci ısınabiliyor, ama kafası donuyor.

Bugün ülkenin dört bir yanında gençler nitelikli eğitim istiyor. İlkokulu, liseyi değil; düşünmeyi, sorgulamayı öğrenmek istiyor. Buna rağmen biz hâlâ “kalorifer” seviyesinde bir başarı hikâyesi dinliyoruz.
Ben de buradan çağrımı yapıyorum:

  • Gelecek yıl Nobel Eğitim Ödülü diye bir şey icat edilirse, aday biziz.
  • Gerekçe hazır: “Kalorifer yaktık, dünya aydınlandı.”

Sözün özü: 20 yıl önce kalorifer yoktu belki. Ama bu kadar ısınmış beyin de yoktu, bu kadar soğuk mizah da…

20 Yıl Önce Yoktu Ya…
Yorum Yap