Schengen vizemin bitmesine 6 ay vardı.
6 ay öncesinden vize almak için daha önce vize aldığım Fransız Konsolosluğu’na vize başvurusu yapmak istedim.
Randevu almak ne mümkün.
6 ay bekledim. Ama ne mümkün.
Daha önce 3 yıl vize veren Fransa Konsolosluğu’ndan bir türlü randevu alamadık.
En son vize işlemlerimi yapan şirketim bana vizeni Yunanistan’dan alalım dedi.
Merak etme sana minimum 3 yıl maximum 5 yıl vize alacağım dedi.
Oğlumla beraber Yunanistan için Schengen vize başvurusunu yaptık.
Yunan Konsolosluğu bana ve oğluma 5’er yıllık vize verdi.
Çok sevinmiştim. Artık 5 yıl rahattım.
Oğlumla birlikte vize aldığımız Yunanistan’a ilk girişimizi yapmak için Atina’ya gitmeye karar verdik.
Atina bilet fiyatları Avrupa ülkelerinin 2 katı, neredeyse Amerika fiyatlarına yakındı.
Selanik’e gidelim dedik. Orası Atina’dan bile pahalı.
Arabayla Alexandroupoli’ye gideyim dedim. O yolu da gözüm yemedi.
Sabah erken saatlerde uygun bir fiyata bilet alıp oğlumla Atina’ya gitmeye karar verdik.
Şunu gördüm ki Atina uçakları full dolu.
Otelleri full dolu.
Yunanlıların bir taktiğimi bilinmez ama her yer Türk doluydu.
Son dönemde herkes Yunanistan’dan vize alıyordu.
1 saatlik bir yolculuğun ardından Atina’dasınız.
Her yer tıklım tıklım.
Restoranlar da full dolu.
Fiyatları İstanbul ile karşılaştırıldığında oldukça makul.
Hep örnek veriyorum ama kruvasan Atina’da 2 Euro. Gözlerimle gördüm.
İstanbul’da 180 TL. 5 Euro’ya denk geliyor.
Deniz ürünlerinin fiyatlarını söylemiyorum bile. Kalamar 10 Euro. Gerisini siz düşünün.
Atina’da hava sıcaklığı 27 dereceydi.
Her yer çok kalabalıktı.
Amaçları ekonomilerini en iyi şekilde döndürmekti.
Yunan hükümeti halkına para kazandırmak için elinden geleni yapıyordu.
Ucuza fiyat bol misafir.
Atina’da oğlumla keyifli 2 gün geçirdim.
Yunanistan’ı cazip ülke konumuna getiren fiyatlar konusunda bizim esnafımız da makul fiyatlara dönmek zorunda.
Herkesin ağzında sakız olan Yunanistan bizden ucuz söylemlerine artık bir son verme zamanı gelmedi mi?
