Ebru Bozcuk
  • 24 Yazı
  • 0 Yorum

Ebru Bozcuk - Tüm Yazıları

Tülbent kuruyuncaya kadar

Anneannem hep “Karı koca arasındaki küslük tülbent kuruyuncaya kadar olmalı” derdi. Bu tarif, genç kızlığımda bana hep çok romantik gelirdi. İnsan sevdiğine neden küserdi ki,elbette çabucak barışılmalıydı diye geçirirdim içimden. Yıllar sonra bu durumun hiç de böyle olmadığını hayat çok...

Devamını Oku

SON DURAK

Hafiften üşüyerek durağa doğru yorgun adımlarla yürümeye başladı kadın. Sonbahar’ın azizliği de buydu işte, sabah evden çıkarken giydiğinle akşam ayazı birbiriyle bir türlü uyuşmuyordu. Bir gece mesaisini daha bitirmenin verdiği rehavetle duraktaki banka oturdu. Her zaman yaptığı gibi hemen çantasından...

Devamını Oku

BİR YAZ GECESİYDİ ve NEŞEMİZİN ÇALINDIĞI BİR ÜLKEDE YAŞAMAYA DEVAM EDİYORDUK…

Dinmiş rüzgarların uğultusu içindeki geceye Ağustos böceklerinin sesi eşlik ediyor.Hevesle açan yaseminler, akşam sefaları ve fesleğenler birbirleriyle yarış edercesine baş döndürücü bir koku bırakıyor havaya. Artemis' ten, Zeus'tan, Afrodit'ten, Pan'dan ilahi esintiler var gecenin koynunda. Uzaktan geçen pancar motorlarının sesi,...

Devamını Oku

BİR SABAH ANAFORU

Nerede uyanırsanız uyanın, mutluluğun, içinizin iklimiyle alakalı olduğunu unutmamak lazım…Ne o hayalini kurduğunuz şehir, ne o istediğiniz ev (hani şu meşhur, bahçesinde zeytin ağacı olan köy evi), ne de rüyalarınızda canlandırdığınız yaşam şekli…Bunların hepsi bir vasıta sadece. Bütün mesele içinizin...

Devamını Oku

TEVAFUK

Kaçınılmaz tesadüf, denk düşme, uygun gelme anlamına gelir.Tesadüf gibi görünse de aslında içi dolu olan, anlamlı bir karşılaşmadır. Hayatın tam da doğru zamanında, doğru yerde sunduğu bir buluşmadır bu. Yaşamımız boyunca tanıştığımız her insanın bir amaca hizmet ettiğini çoğumuz deneyimlemişizdir....

Devamını Oku

BURGAZADA’nın İlk Aktivisti… MADAM MARTHA

"Yazmasam deli olacaktım" diyen yazar, bu adaya yerleşip delirmekten kurtulmuştu belkide… Büyük usta, öykülerinde adanın Rum balıkçılarını, kedilerini, teknelerin seslerini, yakamozunu ne güzel anlatır…Bu adayı en az onun kadar seven bir başka kişi de Madam Martha idi…Burgazada'da bir koy var...

Devamını Oku

BELKİ YAZ ERKEN GELİR

Paslı bir çarkın içinde dönüp dururken, etrafımızda değişen mevsimin, inceliklerin farkına bile varamıyoruz ne yazık ki… Ağır bir yorgunluk, umutsuzluk ve isyan hali dört bir yandan bizi kuşatmışken sevinmeyi unuttuğumuzu hatırlayıveriyoruz. O kas sanki artık bizde çalışmıyor. Bu toprakların makus...

Devamını Oku

İlk nazar mozaiği Kaicy

Eski Roma döneminde nazarı ve olumsuz enerjiyi uzaklaştırmak için genellikle evlerin girişinde kullanılan bir mozaikten bahsetmek istiyorum sizlere. 1930'lu yıllarda Antakya'da sürdürülen kazılarda Roma dönemine ait bir villanın girişinde bulunan bu mozaik daha sonraki çalışmalarda bir çok evin girişinde bulunmuştur....

Devamını Oku

YUTORİ

Toptan tımarhaneye dönmüş bir memlekette yaşarken, hatta coğrafya kader midir yoksa attığın oy mu kaderindir diye deli düşünceler içindeyken bir Japon felsefesi ile tanıştım. Yutori;hayatın içindeki boşluk ve nefes alma alanlarını ifade eden bir felsefe. Bilinçli olarak yavaşlamak, sadece var...

Devamını Oku

HEY ONBEŞLİ… Kınalı Kuzular

Bir toplumu öteki topluluklardan ayıran en önemli şey, o toplumun kendine has kültürü, gelenekleri, inançlarıdır. Türk halkının önemle koruduğu en özel geleneği, KINA YAKMA geleneğidir. Türk kültüründe 3 şey için kına yakılır.Birincisi, kesilecek kurban içindir. Allah yoluna kurban edildiğini ifade...

Devamını Oku