Dünyanın en prestijli sanat etkinliklerinden biri olan Venedik Bienali, 60. Uluslararası Sanat Sergisi kapsamında 20 Nisan’da kapılarını açtı ve 24 Kasım’da sona erdi. 700.000 biletli ziyaretçinin katıldığı etkinlikte, ziyaretçilerin %59’unu yurtdışından gelen sanatseverler oluşturdu.
Türkiye Pavyonu, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunda, T.C. Dışişleri Bakanlığı himayesinde ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla gerçekleştirildi. Türk Hava Yolları’nın ana sponsorluğunda düzenlenen pavyon, Gülsün Karamustafa’nın mekâna özel yerleştirmesiyle bienalin öne çıkan noktalarından biri oldu.
OYUK VE KIRIK DÖKÜK: BİR DÜNYA HÂLİ
Gülsün Karamustafa’nın eseri, tarihte istikrar ve zaferin sembolü olarak görülen sütunları içi boş kalıplara dönüştürerek modern dünya düzeninin kırılganlığını ve değerlerin yıpratılmış hâlini gözler önüne serdi. Yerleştirme, dikenli tellerle çevrili Venedik camından avizeler, cam kırıkları taşıyan raylar ve savaş temalı görsel unsurlarla bir savaş alanını simgeledi.
Sanatçı, eserine eşlik eden bir film ve ses kompozisyonunda siyah-beyaz propaganda görüntüleriyle savaş ve gösterilerin çarpıcı yanlarını vurguladı. Bu görsel ve işitsel detaylar, izleyicileri hem tarihi hem de çağdaş bir sorgulama sürecine davet etti.
ESERE EŞLİK EDEN YAYINLAR
Karamustafa’nın eserine, aynı adı taşıyan iki kitap ve bir afişten oluşan bir yayın seti eşlik etti. Yayınlardan biri, eserde kullanılan malzemeler üzerine 12 farklı yazarın metinlerini içerirken, diğeri sanatçının önceki eserlerine odaklandı. Kitapların editörlüğünü Melis Cankara, tasarımını Esen Karol üstlendi. Türkçe ve İngilizce hazırlanan bu eserler, Minoa Pera ve Minoa Akaretler’de satışa sunuldu.
TÜRKİYE PAVYONU’NUN BAŞARISI
Türkiye Pavyonu, gerek Gülsün Karamustafa’nın etkileyici yerleştirmesi gerekse sergi boyunca düzenlenen etkinliklerle bienalin en dikkat çeken noktalarından biri oldu. Koordinasyonunu İKSV’nin üstlendiği pavyon, sanatseverler ve uluslararası basından tam not aldı.
