1. Haberler
  2. Magazin
  3. Teoman’ın rekor fiyata satılan gitarının sahibi Kenan Doğulu oldu

Teoman’ın rekor fiyata satılan gitarının sahibi Kenan Doğulu oldu

Ünlü şarkıcı Teoman'ın gitarı, 466 bin TL'ye satıldı ve yeni sahibi olarak Kenan Doğulu ortaya çıktı. Bu müzikal alışveriş, müzik dünyasında büyük yankı uyandırdı.

featured

Şarkını Teoman’ın 30 yıl boyunca tüm bestelerini yaptığı gitarı açık artırmada satışa çıktı. Gitar, 466 bin TL’ye alıcı buldu. Ünlü müzisyenin ikonik gitarı, sürpriz bir isim tarafından satın alındı.
Bu özel gitarın yeni sahibi, Kenan Doğulu oldu.
Gitar, “Cash on the Table” isimli müzayedede satıldı. Gitardan elde edilen tüm gelir, Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlanarak çocuklar için harcanacak.

  1. Haberler
  2. Magazin
  3. Uzun süredir ayrılardı: Jason Momoa ve Lisa Bonet boşandı

Uzun süredir ayrılardı: Jason Momoa ve Lisa Bonet boşandı

Son olarak "Aquaman 2" filminde rol alan Jason Momoa ile Lisa Bonet, 2022 yılında 16 yıllık ilişkilerine son vermişti. Uzun süredir ayrı olan çiftin boşanma davası nihayet sonuçlandı. Detaylar merakla bekleniyor.

featured
Player Alanı

“Game of Thrones” dizisi ve “Aquaman” filminin yıldızı Jason Momoa ile “Cosby Show” oyuncusu Lisa Bonet, 2022 yılında ilişkilerini noktaladıklarını duyurmuştu.
Ünlü çift, ayrılığı “Bunu paylaşma nedenimiz haber değeri taşıması değil. Ancak hayatlarımızda saygınlık ve dürüstlükle hareket ediyoruz. Aramızdaki sevgi devam ediyor. Birbirimizi, olmak istediğimiz kişi olmayı öğrenmek üzere özgür bırakıyoruz” diye açıklamıştı.
Lisa Bonet, bu ayrılık açıklamasından iki yıl sonra Jason Momoa’ya boşanma davası açmıştı. Bonet ve Momoa ayrılırken birbirlerinden maddi bir talepte bulunmazken iki çocuklarının velayetini ortak şekilde paylaşmak istedikleri ortaya çıkmıştı.
İkilinin boşanması kesinleşti. Los Angeles Bölge Mahkemesi’nin yıllardır ayrı yaşayan iki oyuncunun evliliğini feshetme kararı yürürlüğe girdi.

  1. Haberler
  2. Magazin
  3. Alvaro Morata’ya yapılan eleştirilere eşi Alice Campello’dan tepki!

Alvaro Morata’ya yapılan eleştirilere eşi Alice Campello’dan tepki!

İspanya Milli Takımı'nın kaptanı Alvaro Morata'nın eşi Alice Campello, Fransa ile oynanacak EURO 2024 yarı finali öncesinde kocasının 'zulüm sendromu' yaşayan bir 'utanç kaynağı' olarak damgalanması sonrası İspanyol medyasına sert tepki gösterdi.

featured
Player Alanı

İspanyol basınının Alvaro Morata’ya yönelik ağır eleştirilerine karşı çıkan Alice Campello, sosyal medya üzerinden gazetecilere sert sözlerle yanıt verdi.

Morata, Münih’teki yarı final mücadelesinde ülkesi için sahaya çıkacak. Ancak turnuva sonrasında milli takımı bırakacağını açıklayarak büyük bir tartışma yarattı.

Atletico Madrid’in 31 yaşındaki forveti, kötü muameleye maruz kalmanın kendisi için “en kolay yolun” yurt dışına taşınmak olduğunu belirtti ve bu durumun eşi ve dört küçük çocuğu üzerindeki etkilerini gözler önüne serdi.

“Sadece EURO’daki kötü formu yüzünden değil

Campello, Morata’nın yorumlarının El Confidencial tarafından haberleştirilmesine sert çıktı ve gazetenin “Morata, İspanya’yı utandıran bir kaptan ve sadece EURO’daki kötü formu yüzünden değil” başlıklı makalesini eleştirdi.

Yazıda Morata, ‘sulu göz’ olmakla suçlanıyor ve Fransa ile oynanacak EURO 2024 maçı öncesinde yaptığı açıklamalar nedeniyle ‘olgunlaşmamış ve kınanacak davranışlar’ sergilemekle itham ediliyordu.

Makale, Morata’nın ‘kişisel bir zulme’ maruz kaldığını iddia ediyor ve Kylian Mbappe ile Jude Bellingham gibi diğer yıldızların da turnuva sırasında eleştirildiğini vurguluyor.

Morata kim oluyor da İspanya hakkında kötü konuşuyor? Sadece bir kez değil. Bunu Avrupa Kupası öncesinde ve sırasında birçok kez yaptı. Bu kaptan İspanya’yı temsil etmiyor. Yaptığı açıklamalarla İspanya’yı utandırıyor ve bunları sık sık tekrarlayarak İspanya’da kendisine kötü davranıldığını ya da kişisel bir zulüm olduğunu inandırıcı kılıyor” deniliyor.

29 yaşındaki Campello, Instagram’da makalenin ‘daha fazla nefret yaratacağını’ savundu ve “Kurbanı oynamaktan ve daha fazla tartışma yaratmaktan nefret ediyorum ama bu bana normal gelmiyor, üzgünüm. Bu normal mi?” diye yazdı.

Kalitesiz olarak gördüğüm tek şey gazeteci olmak, bunun için çalışmış olmak ve İspanya’nın yarı final oynamasına bir gün kalmışken böyle bir başlık atmak. Bir oyuncuyu cesaretlendirmek yerine kendinizi onu batırmaya adamanız beni şaşırtıyor… Kimsenin kendisine inanmadığını düşünen bir kişi ülkesi için elinden gelenin en iyisini nasıl yapabilir? Bu başlıkla ne elde etmek istiyorsunuz? Bir kişiye karşı daha fazla nefret mi yaratmak?

“KİMSE HERKESİ MEMNUN EDEMEZ”

“Tebrikler, herkes fikrini yazabilir ve herkes fikrini ifade etmekte özgürdür ve hiç kimse herkesi memnun edemez, ancak bir şeyleri söylemenin yolları ve yöntemleri vardır, hatta bir gazeteden olduğunuzda ve gençleri şartlandırmak için çok fazla güce sahip olduğunuzda daha da fazla. Bunu gerçekten istiyor muyuz?”

Campello, 2017’de Venedik’te Morata ile evlenmiş ve üç oğul ve bir kız çocuğu sahibi olmuştu.

Bir diğer paylaşımında Campello, oyuncuların ailelerinin de medya kuruluşlarının yayınladığı yorumları okuduğunu ve saygıyı hak ettiklerini belirtti. Campello, “Bu oyuncuların bu gereksiz barbarlıkları okuyan babaları, anneleri, eşleri ve çocukları var. Gazetede yer alan bu haber basit bir örnek” diye ekledi.

Yaptığımız şey hakkında nasıl hissedeceğimizi konuşmadan önce düşünmeliyiz. Tekrar ediyorum: herkes düşündüğünü söylemekte özgürdür, ancak bunu rencide etmeden yapmalıdır. Bu tamamen bir zevk meselesi ama saygı görmek istiyorsak saygı göstermeliyiz.

MORATA’NIN TEPKİ ÇEKEN RÖPORTAJI

Morata’nın El Mundo’ya verdiği röportaj, “saçma” eleştirilere karşılık vererek ülkesinde kargaşaya neden oldu.

“Bu İspanya’daki son turnuvam olabilir” diyen Morata, Atletico’ya katılmadan önce Real Madrid, Juventus ve Chelsea formaları giydi.

Fenerbahçe’nin de transfer gündeminde yer alan Morata, 2019’da kiralık olarak geldiği İspanyol taraftarlarla gergin bir ilişki yaşadı. İspanya’nın EURO 2020’deki kampanyası sırasında ıslıklanmış ve mart ayında Bernabeu’da Brezilya’ya karşı oynanan dostluk maçı boyunca özellikle alay edilmişti.

Morata, “İspanya’da mutlu olmak benim için zor. Şüphesiz İspanya dışında daha mutluyum. Bunu birçok kez söyledim. Her şeyden önce insanlar bana saygı duyuyor. İspanya’da hiçbir şeye ya da hiç kimseye saygı yok” sözleriyle o dönem yaşadıklarını açıklamıştı.

31 yaşındaki oyuncu, Almanya karşısında alınan 2-1’lik galibiyet sırasında kendisine sarı kart gösterildiği yönündeki yanlış haberlerin ardından Fransa karşısında forma giyebilecek.

Geçen gün insanlar sarı kart gördüğüm için ağladığımı söylediler. Bu ne saçmalık! Ben ağlıyordum çünkü ülkem, benim kaptanlığımda yarı finale çıkmıştı. Bu yüzden ağlayan birini asla eleştiremem. Ama ben EURO’yu kazanmak için elimi kesmişken eleştiriliyorum.

Morata, sözlerine şöyle devam etti:

“Milli takımla son maçlarım olabilecek bu turnuvanın tadını çıkarmaya çalışıyorum ve gelecekte ne olacaksa olacak. Belki bir gün beni özleyecekler bile. Her geçen gün ayrılma anı yaklaşıyor, bu yüzden bundan keyif alıyorum, bu yüzden iyi ya da kötü ne olursa olsun ağlayacağım.”

  1. Haberler
  2. Magazin
  3. Brad Pitt’in çocuklarıyla ilişkisi kopma noktasında: Ne soyadını kullanıyorlar ne de görüşüyorlar!

Brad Pitt’in çocuklarıyla ilişkisi kopma noktasında: Ne soyadını kullanıyorlar ne de görüşüyorlar!

2016 yılında yollarını ayıran Angelina Jolie ve Brad Pitt, hala gündemden düşmüyor. Çiftin 18 yaşındaki kızı Shiloh, babasının soyadını sildirmek için mahkemeye başvurdu. Brad Pitt'in altı çocuğuyla olan ilişkisine dair yeni detaylar ortaya çıktı.

featured
Player Alanı

Son dönemde Formula 1 filmiyle gündeme gelen ünlü oyuncu Brad Pitt’in uzun süredir çocuklarıyla görüşmediği biliniyordu.

Angelina Jolie, 2016 yılında uçak yolculuğu yaptıkları sırada Pitt’in kendisine ve yanlarında bulunan çocuklarından birine şiddet uyguladığını öne sürmüş ve bu olay çiftin boşanmasına neden olmuştu. 48 yaşındaki Jolie fiziksel şiddetin 2016’daki uçak olayından “çok daha önce” başladığını iddia etmişti.

Geçtiğimiz aylarda çiftin 18 yaşına giren kızları Shiloh’un, “Pitt” soyadını sildirmek için mahkemeye başvurduğu öğrenildi.

Genç kız, sunduğu belgelerle bundan böyle babası Brad Pitt’in soyadını kullanmak istemediğini belirterek dava açtı. Shiloh, bundan sonra sadece Shiloh Jolie ismini kullanmak istediğini ifade etti.

 

  1. Haberler
  2. Magazin
  3. Kızılcık Şerbeti’nin Doğa’sı Sıla Türkoğlu diziye veda mı ediyor?

Kızılcık Şerbeti’nin Doğa’sı Sıla Türkoğlu diziye veda mı ediyor?

Show Tv'nin reyting rekortmeni dizisi Kızılcık Şerbeti sezon finali ile çok konuşulmuştu. Dizide yaşanan ayrılıklar ise herkesi şaşırtmıştı. Kızılcık Şerbeti'nde Selin Türkmen, Serkan Tınmaz, Müjde Uzman ve Yiğit Kirazcı'nın hayat verdiği karakterlerin vedasının ardından Sıla Türkoğlu'nun da diziden ayrılacağı iddia edildi. Ünlü oyuncu iddialara son noktayı koydu.

featured
Player Alanı

Sıla Türkoğlu, Evrim Alasya, Doğukan Güngör gibi isimlerin oyuncu kadrosunda yer aldığı Kızılcık Şerbeti dizisi sezon finali bölümüyle çok konuşulmuştu.

Dizinin sezon finalinde adeta yaprak dökümü yaşanmış Selin Türkmen, Serkan Tınmaz, Müjde Uzman ve Yiğit Kirazcı’nın hayat verdiği karakterler projeye veda etmişti.

doğa kapak

BAŞROL AYRILIYOR İDDİASI…

Eylül ayında üçüncü sezonuyla izleyicisinin karşısına çıkması beklenen Kızılcık Şerbeti dizisiyle ilgili ortaya atılan bir iddia sosyal medyayı salladı. İddiaya göre dizinin başrol oyuncusu Sıla Türkoğlu’nun diziden ayrılacağı söylendi.

NE DİYECEĞİNİ BİLEMEDİ

MuhabirOnline kameralarına konuşan Sıla Türkoğlu kendisine yöneltilen ‘ayrılıyor musunuz’ sorusuna cevap verdi.

Dizide Doğa karakterini canlandıran Türkoğlu iddialar karşısında oldukça şaşırıp ne diyeceğini bilemedi ve ‘devam ediyoruz. öyle bir şey yok’ ifadelerini kullandı.

  1. Haberler
  2. Magazin
  3. Kadının adı hala yok!

Kadının adı hala yok!

Degler, ezilmiş ve değersizleştirilmiş Mezopotamya kadınlarının kendilerini bir şekilde ifade etme yöntemi aslında. EBRU BOZCUK, ilkbaskı için yazdı.

featured
Player Alanı
Kadınların bedenlerine işlenen ve tarihi binlerce yıl öncesine dayanan bir çeşit sanat ve bir dövme biçimi olarak tarif edebiliriz DEG’ i…
Degler, ezilmiş ve değersizleştirilmiş Mezopotamya kadınlarının kendilerini bir şekilde ifade etme yöntemi aslında…
Bir nevi dile getiremediklerini sembolize etme çabası…
Tarifsiz bir suskunluk çağı fakat diğer taraftan  da derin bir isyan hali…
İçine attıklarını, bedenlerine işledikleri motiflerle haykırdıkları bir BAŞKALDIRI SANATI adeta.
Romalı Bilge SENECA “Hafif acılar konuşabilir fakat derin acılar dilsizdir” der.
İşte Anadolu ‘da da bu büyük acılar, degler üzerinden dile getirilmiştir.
Yazma oyalarındaki şekiller de, dokuduğu kilimlerdeki nakışlar da kadının sessiz ifadesidir esasında…
Her biri sözsüz bir edebiyat gibidir adeta.
Ve en çok da kadın olma halinin esrarlı güzelliğidir…
Aslında kayıp zamanların kutsal metinleri de diyebiliriz deg için… Umudun ve inancın kadın vücudunda sirayet etmiş halidir.
Daha çok Kürt kadınlarında görülen deg, İslam dinine geçişte yerini kınaya bırakmış olmakla birlikte kültür hala devam etmektedir.
Dövme geleneği farklı isimlendirmeler ve farklı anlamlar içerse de Antik Yunan, Antik Mısır, Roma ve Mezopotamya ‘da yaşayan bir çok halkın, inancın ortak paydası olmuştur.
Son çalışmalarda GÖBEKLİTEPE kazılarında, degle aynı motiflerin çıktığı görülmüştür. Bu konu üzerinde derin araştırmalar yapılacağı aşikar.
Kimbilir ne  çok iz ve sır ortaya çıkacak?…
Şamanizm, Paganizm, Budizm ve Zerdüştlük gibi bir çok inanç sisteminde kutsal kabul edilen güneş, ay, yıldız, kuş ve çeşitli geometrik figürler, kutsal metinler gibi insan vücuduna işlenmekteydi.
Bu dövmeler sayesinde kötülüğün ve uğursuzluğun bedenden uzaklaştırıldığına inanılıyordu.
Tanrıya yakın olmak ve ona olan inancını bir şekilde gösterme şekliydi aslında…
Diğer taraftan da onlar için bir nevi muska görevini yerine getiriyordu o dövme.
Orta Asya’dan gelen atalarımız, Şamanizm inanç sistemiyle dövme yapmaya başlamışlardır.
Güneş tanrısı, ay tanrısı için bedene yapılan dövmeler o günden bu yana insanoğlunun bir şekilde kendini ifade şekli olmuştur.
Mezopotamya coğrafyasında özellikle 50 yaş üstü kadınlarda rastlanılan ve geleneksel dövme olarak kabul edilen “deg”, günümüzde az uygulansa da örneklerine rastlamak hala mümkün.
Degi diğer dövmelerden ayıran en belirgin özellik, yeni kız çocuğu doğurmuş bir annenin sütü ile yapılıyor olması.
İnanışa göre bu sayede annenin doğurganlığı kız çocuğuna geçiyor ve bu bir çeşit hayır duası olarak kabul ediliyor.
Anne sütü, isle karıştırılıp iğne yardımıyla deriye işlenen motifin üzerine sürülüyor. İşin bu kısmı bayağı acılı olsa gerek…
Mavi ya da yeşil renge bürünen deg, bir ömür boyu bedenden silinmiyor.
Çektikleri acıyı dile getirememenin sancısı, deg yaptırmanın sancısından fazla olmalı ki bu çileyi çekiyorlardı…
DEG kurallarından birisi, boşanmış ya da ölü çocuk doğurmuş kadınlara yapılmamasıydı. Kolektif ayrımcılığın bundan daha acımasız hali olabilir mi sizce?
Deglerde her bir motifin bir anlamı ve hikayesi var esasında…
İnsanın içini en çok sızlatanı da avuç içine yapılan 3 nokta dövmesi…
Bu dövme, üzerine kuma gelmesini önleme dileğini ifade  ediyor.
Aynı zamanda “Görmedim, duymadım, konuşmadım” anlamına da geliyor… Suskunluğun ve çaresizliğin tarifsiz isyanı diyebiliriz belki de…
Sadece üç nokta… Bundan daha derin bir haykırış olabilir mi sizce? Avuç içine saklanan üç nokta…
Kadınlara hala  susması salık verilirken o üç nokta yüreğimin tam orta yerine mıhlanıp kaldı desem yeridir…
Ahhh benim güzel kızkardeşlerim…
Ceylan motifi, ceylan gibi güzel olmak için
Kuş motifi, özgür olmak için
Ay, dişil enerji
Akrep, gizem ve şifa
Güneş, bilgelik
Taç, güzellik güç ve şans için işleniyordu…
Beş köşeli yıldız ise tılsım olarak kabul ediliyor ve özel bir gizem sembolü olarak kullanılıyordu.
Çeneye yapılan bir döğme, kocası tarafından terk edilmiş, yalnız kalmış ve çocuklarına tutunmuş kadının ifade biçimiydi…
Kol içine yapılan çiçek motifi ise, evli kadınların, kocaları evine bağlı kalsın, kollarında huzur ve mutlulukla uyusun diye yaptırdıkları bir dövmeydi.
Çocuklarının başına bir şey gelmesin, kocası üstüne kuma getirmesin umuduyla yapılan dövmeler belki de kadının ilk kişisel terapi hamlesiydi…
Erkeğini elinde tutmak, elinin bereketli olması, nazardan korunmak, düşük yapmaktan korunmak, çocuklarının sağlıklı yaşaması ve uzun ömürlü olmak adına bedene kazınan işaretlerle bir şekilde ayakta kalma ve kendini ifade etme mücadelesi de diyebiliriz esasında…
Her daim genç, güzel ve doğurgan olmak, erkeğini elinde tutabilmek, hasta olmamak gibi öyle çok yükü vardı ki kadının…
Ne yazık ki tüm bu dayatmalar günümüzde dahi “KADIN OLMA HALİNİN” acımasız faturası olarak önümüze koyulmaktadır…
 Bu nedenle DEG i susturulmuş çığlıkların tercümanı olarak ifade edebiliriz sanki…
Kadının üzerine atfedilen onca yükü belki de böyle tolere edebiliyorlardı. Kendi içlerinde kurdukları bir nevi gizli anlaşma metniydi deg.
İşte bu yüzden DEG, acının sembolüydü esasında…
Anlaşılmak için çekilen onca acıya değmiş midir bilmiyorum fakat , duyulmak görülmek varolmak için verilen mücadele tüm acımasızlığı ile devam ediyor ve ne yazık ki buralarda  KADININ ADI HALA YOK…

EBRU BOZCUK

  1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Bafra Ovası’nda hasat başladı! Dekar başına 3 bin ila 5 bin adet

Bafra Ovası’nda hasat başladı! Dekar başına 3 bin ila 5 bin adet

Samsun'un Bafra Ovası'nda mart ayının sonu ile nisan ayının başında ekilen mısır, yeterli olgunluğa gelmesinin ardından hasat ediliyor.

featured
Player Alanı

Bafra Ziraat Odası Başkanı Osman Tosuner, Çetinkaya Mahallesi’nde süt mısırın hasadına katıldıklarını söyledi.

Dekar başına 3 bin ila 5 bin adet mısır toplandığını belirten Tosuner, “Süt mısırın tohumu 90 günlüktür. Ekimden itibaren 90 günün sonunda kesime başlanıyor” dedi.

Bafra’da üretilen mısırın Karadeniz Bölgesi’ndeki illerin tamamına gönderildiğini dile getiren Tosuner, en fazla gönderilen yerlerin Trabzon, Rize ve Hopa olduğunu kaydetti.

Tosuner, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu desteklerinden yararlanıp bölgede mısır fabrikası kurulmasını istediklerini anlatarak, gelecek yıl daha fazla alanda üretim yapılmasını ve desteğin artmasını beklediklerini ifade etti.

Mısır yetiştiricisi İbrahim Dağtaş da 100 dönüm araziye ekim yaptığına işaret ederek, “Bunun yanı sıra çiftçimizden mahsulünü tarlasından satın alıyoruz ya da tane olarak kırdırıyoruz, kamyonlara yüklüyoruz. Samsun’dan Hopa’ya sınıra kadar kamyonumuz gidiyor. Bafra Ovası’nda çıkan mısır kaliteli, tatlı ve güzeldir” diye konuştu.

  1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Meriç Nehri kürekte ilk resmi sınavına hazırlanıyor

Meriç Nehri kürekte ilk resmi sınavına hazırlanıyor

Meriç Nehri'nde 12-14 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek Gençler Türkiye Kürek Kupası ve Masterler Yarışları için kulvar kurulum çalışmaları devam ediyor.

featured
Player Alanı

TED Edirne Kürek Kulübü Başkanı Nesim İba, birkaç ay içerisinde Meriç Nehri’nde çok sayıda organizasyon düzenleneceğini söyledi.

Meriç Nehri’nde kürek parkurunun ilk resmi sınavını hafta sonu gerçekleşecek Gençler Türkiye Kürek Kupası ve Masterler Yarışları’nda vereceğinin altını çizen İba, “Ağustos ayında bir organizasyon daha var, eylül ayında hem Avrupa Kürek Şampiyonası hem de Balkan Kürek Şampiyonası yapılacak. Milli takım elemesinin yanında kürek kulüplerinin kampları da var” diye konuştu.

İba, ilk şampiyona için nehirde çalışmaların hızla sürdüğünü ifade etti.

Genişliği 251 metre olan Meriç Nehri’ne 9 parkur kurulduğunu belirten İba, çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi:

“4 biniş iskelesi, madalya iskelesi kuruldu. Mehmet Müezzinoğlu Köprüsü yakınındaki başlama parkuru ile Meriç Köprüsü yakınındaki bitirme parkuru ile su içindeki parkurlama işlemleri neredeyse bitti. ‘Çok az bir iş kaldı.’ diyebiliriz. Hakem takip botlarından kullanılacak yardımcı ürünlerin tamamının nakli, Türkiye Kürek Federasyonunca gerçekleştirildi. Alandaki bütün temizlik çalışmaları yapıldı, sporcuların ihtiyaçlarını karşılamak üzere bütün sistemler kuruldu. Heyecanla sporcularımızın geleceği günü bekliyoruz. Burası artık resmi olarak bir Türkiye parkuru. Bütün amacımız dünyanın gözünü buraya çevirmek, Avrupa Şampiyonası’nda yapacağımız ev sahipliğini dört dörtlük yapmak ve görücüye çıktığımız bu dönemde hiçbir eksiğimiz olsun istemiyoruz. Bu zamanda yaptığımız yarışmalar, bu işin de bir provası olacak.”

Meriç Nehri kürekte ilk resmi sınavına hazırlanıyor

YARIŞLAR HAKKINDA

Program, 12 Temmuz Cuma günü eleme yarışlarıyla başlayacak.

Organizasyonun ikinci günü 13 Temmuz Cumartesi, yıldız erkekler, yıldız kadınlar ve küçük erkekler ile master erkekler, master kadınlar ve master mix yarışları, programın son günü 14 Temmuz Pazar ise genç erkekler, genç kadınlar, küçük kadınlar ile master erkek, master kadın ve master mix kategorilerinde yarışlar olacak.

Yarışlara, Gençlik ve Spor Müdürlüğü 2024 yılı vizesi olan ve http://www.tkf.gov.tr/1/yarismakategorikatilimformu-5825.aspx formunu dolduran sporcular katılabilecek. “Yarışma Kategori Katılım Belgesi” çıkarılan sporcular ise bu belgelerini ibraz ederek yarışa dahil olacak.

Her tekne sınıfında ilk üç sırayı alan sporculara madalya, 15 yaş altı erkekler (KE), 15 yaş altı kadınlar (KK), 17 yaş altı erkekler (YE), 17 yaş altı kadınlar (YK), 19 yaş altı erkekler (GE) ve 19 yaş altı kadınlar (GK) kategorilerinde ilk üç sırayı alan kulüplere ise kupa verilecek.

Türkiye Kürek Federasyonunun organize ettiği yarışın onur kurulunda Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, Edirne Gençlik ve Spor İl Müdürü Selim Ak ve TED Edirne Koleji ve Kürek Kulübü Kurucusu Nesim İba yer alıyor.

  1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Muş’ta göçerlerin yayla mesaisi sürüyor

Muş’ta göçerlerin yayla mesaisi sürüyor

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hayvancılıkla geçimlerini sağlayan göçerler, kavurucu sıcakların etkili olduğu yaz dönemini Muş'un verimli ve serin yaylalarında geçiriyor.

featured
Player Alanı

Küçükbaş hayvancılığın yaygın yapıldığı kentin yüksek rakımlı yaylaları, yazın sıcak geçtiği illerden gelen göçerleri ve hayvan sürülerini ağırlıyor.

İlkbaharda Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman’dan günlerce süren yolculuğun ardından bölgeye ulaşan göçerler, hayvanlarını serin ve verimli alanlarda otlatıyor.

Belirledikleri alanlara çadırlarını kuran göçerler, yaz mevsimi boyunca hayvanlarından elde ettikleri sütten hazırladıkları ürünleri satarak geçimlerini sağlıyor.

Üçevler Yaylası’nda konaklayan göçer Ceyhan Yıldırım ise her yıl kente gelerek hayvanlarını otlattıklarını ifade etti.

Yaylada verimli otlakların bulunduğunu belirten Yıldırım, “Yaz boyunca burada kalıyoruz. Günde iki kez hayvanları sağıyoruz. Çok kaliteli ve lezzetli bir süt elde ediyoruz” dedi.

  1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Metabolizmanızı hızlandırın yaşlanmanız yavaşlasın

Metabolizmanızı hızlandırın yaşlanmanız yavaşlasın

Uzun sağlıklı, enerjik bir ömür sürmek, bu yılları daha üretken ve keyifli hale getirmek için metabolik sağlığınızı güçlendirmenin yollarını keşfedin.

featured
Player Alanı

METOBOLİK YAŞLANMA

Metabolizma vücudun enerji kullandığı ve ürettiği süreçtir. Metabolizmanın en büyük bileşeni, dinlenirken vücudun bizi hayatta tutmak için yaktığı enerji miktarı olan bazal metabolizma hızıdır (BMR). Hücrelerin yenilenmesi, vücut sıcaklığının dengelenmesi, solunum ve sindirim gibi süreçler buna dahildir.

Hücreler zamanla parçalanır ve bunu yaparken enerjiyi daha az verimli bir şekilde üretip kullanır. Bu metabolizma için de geçerlidir. Yirmi beş yaşından itibaren metabolik sistemin hücreleri yaşlanır ve metabolizma hızı doğal olarak her on yılda bir yaklaşık %1-2 oranında azalır. Normal bir hücre, bozulmaya veya ölmeye başlamadan önce yalnızca 40-60 kez bölünebilir. Yaşlanma, hücrelerin yavaş yavaş zayıflaması ve daha az çalışması nedeniyle gerçekleşir.

 

METOBOLİK ESNEKLİK

Yaşlanma hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır ve bu ana kadar süreci durdurmanın yolu bulunamamıştır. Ancak yaşlanmayı yavaşlatmak için yapabilecek çok şey vardır. Yaşlanma karşıtı en iyi tüyolardan biri metabolik esnekliği, yani vücudun yakıt olarak yağlar ve karbonhidratlar arasında geçiş yapma yeteneğini arttırmaktır.

Yaşlandıkça hücreler enerji üretme konusunda daha az verimli hale gelirken, hücrelere zarar veren ve yaşlanmayı hızlandıran daha fazla serbest radikal bileşiği üretirler. Metabolik esnekliği geliştirmek ise, yiyecekleri enerjiye daha iyi dönüştürmeye, serbest radikal hasarını azaltmaya ve hücreleri genç tutmaya yardımcı olur. Metabolik esnekliğinizi sağlamanın ve yaşlanmayı geri çevirmenin dört yolu şöyle özetlenebilir:

 

1-Formda ve Esnek Olun

Metabolik esnekliğin faydalarından biri, uzun vadeli kilo kaybı için yağ yakma konusunda daha iyi olmanıza yardımcı olmasıdır. Esnek bir metabolizma sizi yaşlılık döneminde de zayıf ve sağlıklı tutacaktır.

Birçok çalışma sonucuna göre, haftada beş gün yarım saat koşu yapan aktif yetişkinlerin telomerlerinin, daha hareketsiz yaşayanlara göre neredeyse on yıl daha genç görünmektedir. Tüm araştırmalar, vücut yağ yüzdenizi düşürmenin, metabolizmanın bir yan ürün olarak ürettiği zararlı serbest radikallerin sayısını azaltabileceğini göstermektedir. Bu da daha uzun ve daha iyi yaşamanın altın anahtarıdır.

2-Antioksidan Açısında Zengin Besinler Tüketin

Antioksidanlar serbest radikallere bağlanıp onları etkisiz hale getirerek sizi yaşlandıran hücresel hasarlardan korur.

Antioksidanları yaban mersini gibi orman meyveleri, kuşkonmaz, Brüksel lahanası ve diğer renkli sebzelerin yanı sıra yeşil çay, çiğ kuruyemişler, çoğu baharat ve yeşilliklerden alabilirsiniz.

 

3-Kan Şekeri Düzeyinizi Düşürün

Yaşlandıkça kan şekerini düzenleyen hormon olan insüline daha az duyarlı hale gelinir. Yüksek glikoz, kan şekeri seviyesini dengesizleştirir ve bu da daha fazla serbest radikal üretimine neden olur ve yaşlanma sürecinin kötüleşmesine yol açar.

Doğru beslenmeyle insülin dengelenir, oksidatif stres düşük tutulur hücreler daha iyi yaşlanır.

 

4-Metabolizmanızı Analiz Edin ve Optimize Edin

Metabolik testler 60’lı yıllardan beri laboratuvarlarda ve hastanelerde sporcuların kullanımına sunulmaktadır. Günümüzde metabolizmanızı evde ölçmeye olanak sağlayan yeni teknolojiler sayesinde durum değişti.

Piyasada farklı cihazlar ve yöntemler her geçen gün artmasına karşın benim en sevdiğim ve lanse edildiği 2019 yılından beri kullandığım metabolik test cihazı Lumen. Vücudunuzun yakıt olarak yağ mı yoksa karbonhidrat mı yaktığını görmek için soluduğunuz CO₂’yi ölçerek çalışır. Daha sonra bu okumayı kullanarak günlük özel bir beslenme planı oluşturur ve egzersizlerinizi hızlandırmak, metabolik esnekliğinizi artırmak ve daha fazla yağ yakmak için size tam olarak ne yemeniz gerektiğini söyler. Lumen ayrıca yemeklerden önce ve sonra metabolizmanızı ölçmenize olanak tanır, böylece yediklerinizin etkisini anlarsınız.

Veriler biyolojik hacklemenin önemli bir parçasıdır. Hayatınızda yaptığınız değişiklikleri ve bunların vücudunuzu ve beyninizi nasıl etkilediğini takip edebilirsiniz. Böylece sizi iyi gelen seçimleri yapmanız kolaylaşır.

 

Metabolizmanızı hızlandırın yaşlanmanız yavaşlasın
Yorum Yap

Tekrar deneyiniz.