İlişkisi olan 2 bin yetişkinle yapılan bir ankete göre, ayrılıkların en tuhaf nedenleri arasında farklı takımları tutmak, evcil hayvan alerjisi ve yemek tercihleri de yer aldı. Ancak araştırmanın en dikkat çekici bulgusu, partnerin film ve dizi zevklerinden nefret etmenin, ilişkinin bitişinde başrol oynadığı yönünde oldu.
Fazla emoji kullanımı da ilişkilerdeki gizli tehlikelerden biri. Özellikle ‘ağlayan gülen yüz’ emojisi, bazı partnerler tarafından samimiyetsiz ya da abartılı bulunarak mesafe yaratabiliyor.
Katılımcıların %55’i, ilişkiyi bitirme kararını ertelediklerini çünkü karşı tarafın duygularını incitmekten çekindiklerini belirtti. Öte yandan her 10 kişiden 7’si, sevdiği kişiyle ayrılmanın hayattaki en zorlu deneyimlerden biri olduğunu ifade etti.
“İLİŞKİLERİN SONU KAÇINILMAZ BİR NOKTADA BAŞLIYOR”
Almanya’daki Mainz Üniversitesi’nden araştırmacılar, Avustralya, İngiltere, Almanya ve Hollanda’daki dört ayrı çalışmanın verilerini analiz etti. 11 binden fazla katılımcının 21 yıl boyunca takip edildiği bu geniş kapsamlı analizde, “terminal düşüş” adı verilen bir kavrama dikkat çekildi.
Araştırmalara göre, ilişkiler iki aşamada sona yaklaşıyor: İlk yıllarda memnuniyet yavaşça azalıyor, ardından ani bir düşüşle birlikte ilişkinin son evresi başlıyor. Bu evre ortalama 7 ila 28 ay sürüyor ve çoğunlukla ayrılık ile son buluyor.
Çalışmanın başyazarı Prof. Dr. Janina Bühler, “İlişkilerdeki bu son aşama başladığında, çoğu zaman geri dönüş kalmıyor. Bu dönüm noktası, yıllar öncesinden sinyal veriyor olabilir” diyerek çiftleri dikkatli olmaya çağırdı.
Uzmanlara göre, partnerle olan duygusal mesafeyi fark etmek, değişim korkusunu aşmak ve açık iletişim kurmak, bu sürecin sağlıklı yönetilmesinde önemli rol oynuyor.
