Resmi Kyodo ajansının, sanatçının şahsi bürosuna dayandırdığı haberine göre, Ozawa Seiji hafta içinde kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti.
1935 yılında, o dönem Japon yönetiminde bulunan Çin’in kuzeydoğusundaki Mançurya’da doğan Ozawa, ilkokulda piyano çalmaya başladı.
Başkent Tokyo’da faaliyet gösteren Toho Gakuen Müzik Okulunda eğitim gören Ozawa, müzik eğitimi için 23 yaşında Fransa’ya gitti.
Avusturyalı orkestra şefi Herbert von Karajan’dan eğitim gören Ozawa, 1959’da Fransa’nın Besançon kentinde düzenlenen uluslararası yarışmada ilk ödülünü elde etti.
New York, Boston ve Viyana Filarmoni’lerinde senfoni orkestraları yöneten Ozawa, ülkesinde New Japan Philharmonic orkestrasının kurulmasına öncülük etti.
Ozawa, 2008 yılında Japon Kültür Nişanına (Bunka Kunşô) layık görüldü.
2010’da özofagus kanseri ameliyatı geçirmesi sonrasında Ozawa, aralıklarla çeşitli performanslarını sürdürdü.
Büro açıklamasına göre, Ozawa Seiji hafta içinde kalp yetmezliğinden 88 yaşında evinde hayatını kaybetti.
TAZİYE MESAJLARI
Japon orkestra şefi Ozawa’nın ölümüne yönelik dünya genelinde senfoni orkestraları ile basın-yayın organları da mesajlar yayımladı.
Ozawa’nın 29 yıl görev aldığı ‘The Boston Symphony Orchestra’ mesajında, “sadece efsanevi bir şef değil, gelecek nesil müzisyenler için de tutkulu bir akıl hocası” dedi.
‘The Vienna Philharmonic’ açıklamasında, Ozawa’nın “en yüksek müzikal standartlar ve müzik kültürünün hazinelerine karşı alçakgönüllülükle karakterize edildiğini” bildirdi.
Ozawa, kuruluşu 1840’lara ulaşan ‘The Vienna Philharmonic’ orkestrasında 2002 yılında yönettiği yeni yıl konseriyle, bu orkestrayı yöneten ilk Japon olmuştu.
‘The Berlin Philharmonic’ mesajında “yeri doldurulamaz dost ve onursal üye” şeklinde nitelediği Ozawa için taziyelerini sundu.
New York Times gazetesi “dönüştürücü” nitelendirmesi yaptığı Ozawa için “Doğu Asya klasik müzisyenleri hakkında ön yargıların kaldırılmasına yardımcı oldu” ifadesini kullandı.
Gazete yazısında, “son yarım yüzyılda klasik müzik dünyasını dönüştüren bir hareketin en önde gelen habercisi: Doğu Asyalı müzisyenlerin Batı’ya muazzam bir akışı” denildi.
Fransa merkezli Le Figaro “klasik müziğin bir sihirbazı” diye nitelendirdiği Ozawa’nın “Fransız müziğinden esinlenip, Fransız müziğine tutkusunu veren Japon şef” olduğunu bildirdi.
Çin asıllı viyolonsel Yo-Yo Ma, açıklamasında, Japon şef için “Asyalı müzisyenler için birçok şekilde yol açtığını” söyledi.