1. Haberler
  2. Uncategorized
  3. Enver Paşa kimdir, nerelidir, siyasi ve askeri yaşamında neler yapmıştır?

Enver Paşa kimdir, nerelidir, siyasi ve askeri yaşamında neler yapmıştır?

Geride bıraktığımız son 150 yıl içerisindeki en önemli tarihi şahsiyetlerimizden olan İsmail Enver Paşa kimdir, nerelidir, siyasi ve askeri yaşamında neler yapmıştır?

featured

 

DOĞUMU VE EĞİTİMİ

, 1881 yılında İstanbul, Divanyolu’nda dünyaya geldi. Babası bayındırlık teşkilatında teknisyen olan Hacı Ahmed Paşa, annesi ise Ayşe Dilara Hanımdır. Enver Paşa’nın kökenleri babası tarafından Gagavuz Türklerine dayanmaktadır. 5 çocuklu bir ailenin en büyüğü olan Enver Paşa, genç yaşta zabit olmayı kafasına koymuştu.

Üç yaşında evlerinin yanında bulunan ilkokul’a gitti. Daha sonra Fatih Mekteb-i İbtidaîsi’ne girdi ve ikinci sınıftayken babasının Manastır’a tayin olması nedeniyle bırakmak zorunda kaldı. Yaşı küçük olmasına karşın 1889’da Manastır Askeri Rüştiyesi’ne (ortaokul) kabul edilmeyi başardı ve oradan 1893’te mezun oldu. Eğitimine 15. sırada girdiği Manastır Askerî İdadisi’nde devam etti ve 1896 yılında 6. sırada mezun oldu. Harp Okulu’na geçti. Enver Bey, Harp Okulunda okurken, kendisi gibi öğrenci olan amcası Halil Bey ile tutuklanıp, Yıldız Mahkemesinde yargılanmış ve serbest bırakılmıştır.

İlk ve ortaokul hayatı boyunca çok parlak bir başarıya sahip olmayan ve dikkat çekmeyen İsmail Enver, yaşının küçük olması sebebiyle daima sevilmişti. Enver Bey’in esas yükselişi ise Harp Akademisinde başladı. Harp Akademisini 2. tamamlayarak, 23 Kasım 1902 tarihinde Kurmay Yüzbaşı olarak mezun oldu.

HÜRRİYET KAHRAMANI OLMAYA GİDEN YOL

Enver Bey 30 Ağustos 1906’da Binbaşı oldu ve 1 sene sonra Manastır civarında eşkıya takibiyle görevlendirildi. Burada Bulgar çeteleriyle yaptığı çarpışmalar, onun düşüncelerinin şekillenmesinde önemli rol oynadı.

Enver Bey, bu sıralarda Paris Merkezli Jön Türk hareketinin Selanik’teki bir kolu olan Hürriyet Cemiyetine katıldı. Bursalı Mehmet Tahir Bey’in rehberliği ile cemiyete on ikinci üye olarak kabul edildi. Kendisine cemiyetin Manastır şubesini kurma görevi verildi.

Binbaşı Enver Bey, 1908 yılına gelindiğinde büyük bir karar verdi. Ona göre memleketin kurtuluşu Meşrutiyetin yeniden ilan edilmesinde gizliydi. Gözünü karartan Enver Paşa, hain olarak ölmeyi dahi göze alarak, emrindeki askerlerle dağa çıktı ve isyana kalktı. İsyan zamanla daha da ilerlemiş ve Rumeli geneline ılmıştı. Enver ve İttihatçılar, Nazım Paşa, Şemsi Paşa, Tatar Osman Paşa gibi sarayın itimat ettiği paşalara, hürriyet uğruna suikastler tertip etmiş ve nihayetinde II. Abdülhamid’i pes ettirerek 23 Temmuz 1908 günü II. Meşrutiyeti yeniden ilan ettirmişti. Bu noktadan sonra Enver Bey, tıpkı kendisi gibi dağa çıkan Resneli Niyazi Bey ile birlikte hürriyet kahramanı olarak anılmaya başlamıştı.

Meşrutiyetin ilanından sonra 5 Mart 1909’da Berlin’e ataşe olarak giden Enver Bey, İstanbul’da 31 Mart Vakasının çıkması nedeniyle memlekete geri dönmüş ve isyan bastırıldıktan sonra Berlin’e geri dönmüştür ve burada 2 yıl kalmıştır.

2 Yıl sonra Arnavutluk’ta çıkan bir isyan üzerine İşkodra’ya giden Enver Bey, Malisör isyanı verilen bu kalkışmayı bastırmış ve tekrar Berlin’e geri dönmüştür. Ancak Berlin günleri yine uzun sürmemiş ve Trablusgarp Savaşı patlak verince memlekete geri dönmüştür.

TRABLUSGARP VE BALKAN SAVAŞLARI

25 Eylül 1912 tarihinde, Mustafa Kemal Bey ve Fethi Bey gibi isimlerle Trablusgarp’a doğru yola çıktılar. Buraya gizli kimliklerle giren Enver Bey, ilk olarak doktor ve ardından halıcı kimlikleriyle bölgeye giden Enver Bey, Arap liderleriyle çeşitli temaslar kurup 22 Ekim’de Bingazi’ye hareket etti. Çölü geçerek, 8 Kasım’da Tobruk’a ulaştı. 1 Aralık 1911’de Aynülmansûr’da askerî karargâhını kurdu. İtalyanlar’a karşı yapılan muharebe ve gerilla harekâtında büyük başarılar elde etti. 24 Ocak 1912’de resmen Umum Bingazi Mıntıkası kumandanlığına getirildi. 17 Mart 1912 tarihinde bu görevine ek olarak Bingazi mutasarrıflığına atandı. 10 Haziran 1912’de kaymakam oldu. Burada özellikle Padişahın yiğeni Naciye Sultan ile evli olmasından dolayı, Halifenin damadı olarak büyük bir teveccüh gördü. Enver Bey’in burada yaptığı kahramanlıklardan dolayı pek çok yerli, çocuklarına Enver ismini koymuştur. Enver Bey, Balkan Savaşının patlak vermesi üzerine bölgeden ayrılmıştır.

Yarbay Enver Bey, düşman kuvvetlerinin Çatalca’da durdurulmasında önemli rol oynadı. I. Balkan Savaşı yenilgi ile sonuçlanmıştı. Kamil Paşa hükûmeti, kendilerine Londra Konferansı’nda önerilen Midye-Enez sınırını kabule yanaşıyordu. İttihatçıların kendi aralarında yaptığı ve Enver Bey’in de katıldığı toplantıdan zor kullanarak hükûmeti devirme kararı çıktı. 23 Ocak 1913 günü Enver Bey’in öncü rolü oynadığı Bâb-ı Âli Baskını gerçekleşti. Baskın sırasında Harbiye Nazırı Nâzım Paşa, Yakup Cemil tarafından öldürüldü; Enver Bey, Mehmet Kamil Paşa’ya istifasını imzalattı ve padişahı ziyaret ederek Mahmut Şevket Paşa’nın sadrazam olmasını sağladı. Böylece İttihat ve Terakki Cemiyeti askerî darbe ile iktidarı ele geçirmiş oldu.

Bâb-ı Âli Baskını’ndan sonra, Enver Bey, Bulgar ordusu başka cephelerde savaşmakta olduğundan, direnişle karşılaşmadan, 22 Temmuz 1913’te Edirne’ye girdi. Bu gelişme üzerine saygınlığı artan Enver Bey, “Edirne Fatihi” unvanını aldı. Rütbesi albaylığa kısa bir süre sonra da generalliğe yükseltildi. Tüm yükselişlerin son noktası ise Harbiye Nazırı ve Damad – ı Şehriyari olmasıdır. Bu noktadan sonra Enver Paşa, padişahtan sonra en yetkili kişi olmuştur.

 

HARBİYE NAZIRLIĞI VE ORDUDA MODERNİZASYON HAMLESİ

Harbiye Nazırlığı döneminde orduyu gençleştirmeyi düşünen paşa, eski dönemden paşaları tasfiye ederek, yerine genç subayları getirmiştir. Özellikle Osmanlı I. Dünya Savaşına girmesiyle birlikte, çok kısa bir dönemde orduda modernizasyonu sağlamış ve Alman modeline geçiş yapılmıştır. Üniformalar değişmiş, mehterhane yeniden açılmış, orduda okur – yazar oranı arttırılmaya çalışılmıştır. Bunlara ek olarak enveriye yazısının çıkarılması başta olmak bir çok daha değişkliğe imza atan Enver Paşa, Osmanlı’nın I. Dünya Savaşına girdiği ilk cephe olan Kafkas Cephesi öncesi korgeneralliğe yükseltilmiş ve Sarıkamış harekatında ordunun başında bulunmuştur. Harekatın başarısız olması sebebiyle yerini Hakkı Hafız Paşa’ya bırakan paşa, İstanbul’a geri dönmüştür.

Savaş, Osmanlı Devletinin mağlubiyeti ile bittikten sonra Enver Paşa ve İttihatçıların önde gelen isimleri ülkeden ayrılmıştır.

ORTA ASYA GÜNLERİ VE VEFATI

Enver Paşa önce Odessa’ya, sonra Berlin’e ve sonra da Rusya’ya gitti. Burada ve ile görüşmeler yaptı. Kuşcubaşı Hacı Sami Bey ve bir takım eski İttihatçılarla birlikte Bolşevik Ruslara karşı Türkistan bağımsızlık hareketini yürüten Basmacılara destek vermek amacıyla Orta Asya’ya gitme kararı aldı. Bakü’yü terk eden Enver Paşa, Aşkābâd ve Merv’e uğradıktan sonra Ekim 1921 tarihinde Buhara’ya gitti. 8 Kasım’da Türk subaylarla birlikte tekrar yola çıktı ve 19 Kasım’da Akbulağ, 21 Kasım’da Başçardak kışlağına ve 24 Kasım’da Korgantepe’ye ulaştı. Burada Basmacı reislerinden İbrahim Lakay tarafından bir Cedidçi ve Rus casusu olabileceğinden şüphelenildiği için 1 Aralık 1921’de esir alındı. Şubat 1922 sonunda buradan kurtulan Enver Paşa Basmacılar’ı örgütlemek için tekrar Duşanbe ilerisindeki kışlaklara gitti. 24 Temmuz’da Ruslar’ın, Duşanbe’yi alması üzerine geri çekilerek Satılmış kışlağına vardı. Buradan Belcuvan bölgesindeki Abı-Derya mevkiine geçti ve son karargâhını burada kurdu.

4 Ağustos 1922’de karargâhta düzenlenen kurban bayramı töreninde maiyetinde kalan askerlerle bayramlaşırken Yakov Melkumov komutasındaki bir Rus müfrezesinin baskınına uğradı; yanındaki otuza yakın atlı ile giriştiği çarpışmada Abı-Derya mevkiinde öldürüldü. Cenazesi Cegan Tepesi’ne getirilerek orada defnedildi.

Enver Paşa kimdir, nerelidir, siyasi ve askeri yaşamında neler yapmıştır?
Yorum Yap