Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret etti. Özgür Özel yaklaşık 1,5 saat süren görüşme sonrası açıklamalarda bulundu:
Hukuk, adalet konuştuk. Toplumsal barışı konuştuk. Mutabık olduğumuz konu TBMM’nin önemiydi. TBMM’nin odakta olmayacağı bir konu önemli değil. Ayrıca, Demirtaş’la iletişim halinde olmaya mutabık kaldık. Çok yakından takip edeceğimiz bir konu tüm Türkiye’nin çıkarları için doğru adımın hep birlikte atılması.”
Beraberinde Sezgin Tanrıkulu ve Veli Ağababa ile cezaevine gelen Özel’in, Demirtaş’la görüşü başladı.
Ziyaret öncesinde Demirtaş’ın avukatları, Demirtaş’ın kitabını ve yazdığı çağrı metnini Özgür Özel’e teslim etti.
DEMİRTAŞ ÇAĞRI METNİNİ SOSYAL MEDYADAN YAYIMLADI
Öte yandan Selahattin Demirtaş, Özgür Özel’e ilettiği çağrı metnini sosyal medya hesabından yayımladı.
Metnin tamamı şöyle: “Bu çağrı ben dahil tüm erkeklere, zihniyetimizle yüzleşme çağrısıdır.
Kadınlara yönelik cinayet, şiddet, tecavüz, taciz, tehdit vakaları kan donduran vahşet boyutlarına ulaştı. Kadınlar için sokaklar, iş yerleri, okullar, hastaneler hatta yaşadıkları ev bile cehennem azabına dönüştü, toplumsal kaygı içindeyiz.
Bir erkek olarak bu konuda çağrı yapmak bile zor çünkü cinsiyet olarak fail olan tarafta yer aldığımı biliyorum. Kadınların maruz kaldığı şiddet, bireysel değil toplumsal bir sorunun yansımasıdır ve bu soruna karşı mücadeleyi salt kadınların omzuna yüklemek yerine biz erkeklerin de elimizi taşın altına koymamız gerektiği açıktır.
Buradan tüm erkeklere sesleniyorum, sadece bir dakika duralım ve düşünelim; suçu, suçluyu başka yerde aramayalım. Bu düzenin yaratılmasından, şiddeti besleyen zihniyetin oluşmasından söylemlerimizle, eylemlerimizle hepimiz sorumluyuz. Sorgulamaya, değişime kendimizden başlayalım. Biz erkekler doğuştan bu kadar vahşi, barbar, acımasız değiliz. Erkek egemen zihniyeti adım adım biz yarattık ve bu şiddet döngüsünün kurulmasına biz sebep olduk. O halde eşit, adil, güvenli bir yaşam inşa edilmesine fırsat sunma sorumluluğu da bizdedir.
Kalıcı bir çözüm bulmak için, erkeklerin bu konudaki sorumluluğu sessiz kalmaktan öte hem özeleştiri yapmak hem de sistemi dönüştürmeye yönelik taleplere destek olmaktır. Ancak bu destek, kadınlara ne yapmaları gerektiğini söyleyen bir dil yerine, onların yanında yer alarak ve dinleyerek verilmelidir. Bu yazı da toplum olarak sorumluluklarımızı yeniden hatırlamak için kaleme alındı.
Unutmayın; kadınlar biz erkeklere sesleniyor, isyan ediyor, feryat ediyor, mücadele ediyorlar. Biz de kendimizle samimiyetle yüzleşerek kadınların mücadelesine omuz verelim.