14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, desteğine karşılık Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile protokol imzalamıştı.
24 Mayıs’ta imzalanan protokoldeki temel ilkeler kamuoyuyla paylaşılmış ancak hükümetin oluşturulması ve görev bölümüyle ilgili maddeler gizli tutulmuştu. Ümit Özdağ, gizli tutulan maddelerin yer aldığı protokolü sosyal medya hesabından paylaştı.
Söz konusu protokolde, İçişleri Bakanlığı ve iki bakanlık ile bazı bakan yardımcılıklarının Zafer Partisi’ne tahsis edileceği yönünde mutabakata varıldığı görüldü.
‘3 BAKANLIK İSTEDİK, KABUL ETTİNİZ’
Konuyla ilişkin açıklama yapan Özdağ, “Aşağıda üzerinde çok konuşulan ancak ilk kez yayınlanan Zafer Partisi-CHP Protokolünün tamamının fotoğrafını göreceksiniz. Bu protokolü eleştiren 6’lı masa birleşenlerine ve CHP içinden protokole karşı çıkanlara cevap veriyorum. 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin 1’inci turunu hem parlamento hem cumhurbaşkanlığı seçiminde kaybettiniz. 14 Mayıs seçimleri öncesinde Zafer Partisi ile her türlü görüşmeyi reddetmiştiniz. Ocak 2023’te TBMM’de yaptığım basın toplantısında; Saray artıkları ve FETÖ’cüleri uzaklaştırmayı, terörle mücadele etmeyi, 13 milyon sığınmacı ve kaçağı geri yollamayı kabul etmeniz durumunda Zafer Partisi’nin Kılıçdaroğlu’na milletvekilliği ve benzeri hiçbir makam ve mevki istemeden destek olma önerisine cevap bile vermediniz. 14 Mayıs’ta seçimlerini Millet İttifakı olarak kaybettikten sonra ancak 20 Mayıs’ta Zafer Partisi’ni destek için aradınız, 2’nci tur için destek istediniz. Biz Ocak 2023’te TBMM’de açıkladığımız destek şartlarını tekrarladık, kabul ettiniz. Ancak bu şartların kabulü yeterli değildi. İttifak yaptığınız partiler ve onların birçok platformlardaki söylemleri, politik duruşları ve benzeri sebepler ile kaybettiğiniz ilk turda size oy vermeyen, endişe duyan veya sandığa gitmeyi düşünmeyen seçmenleri motive edecek, bu endişeleri giderecek, oy vermeye yönetecek politikalar ve söylemler gerekiyordu. Bu seçmen kesimi Zafer Partisi’ni, Atatürk’e, kuruluş ilkelerine ve sığınmacıların ülkelerine dönüş politikası vaatlerinin hayata geçirilmesinin bir anlamda teminatı olarak gördüğü için ve elbette bu kesimlere olan sorumluluğumuz gereği Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması şartı ile İçişleri, Kültür ve Turizm ve Milli Eğitim Bakanlıklarını kapsayan 3 bakanlık istedik, kabul ettiniz” dedi.
‘CHP LİDERLİĞİ, YENİ BİR BAŞARISIZLIĞA DOĞRU YELKEN AÇMAKTADIR’
CHP’nin kendilerine seçimi kaybettiren 6’lı masa üyelerine verilen milletvekilleri, bakanlıklar ve cumhurbaşkanı yardımcılıklarını unutup, seçimin kazanılması durumunda Zafer Partisi’ne 3 bakanlık verilmesini ağır şekilde eleştirdiğini vurgulayan Özdağ, şunları söyledi:
“Bu çok kısa sürede verdiğimiz destek ve çalışmalar sayesinde yaratılan yeni rüzgar ile oylar artmış, küskün ve kızgın büyük bir seçmen grubu her şeye rağmen sandığa gitmiştir. Sonuç ortadadır. Zafer Partisi’ne yönelik saldırıların asıl nedeninin partimizin bu protokol ile Atatürk’ün kurucu değerlerini güvence altına almak istemesi, terörle mücadeleye yeni bir atılım getirecek olması, milli, uniter ve laik devlet esaslarını vurgulanması ve 13 milyon işgalcinin vatanlarına dönmesi projesidir. Bu projenin kabulünden HDP seçmeninin rahatsız olduğu iddiası maalesef CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel tarafından ifade edilmiş, kongre sürecinde de siyaseten insafsızca istismar edilen bu açıklamalarını Türkiye’nin bir bölümü üzerinde Kürdistan kurmaya hedefleyenlerin elini öperek taçlandırmıştır. Öyle gözüküyor ki CHP liderliği geçmiş hatalardan ders çıkarmak yerine yeni vahim hatalar ile yeni bir başarısızlığa doğru yelken açmaktadır. Bir CHP milletvekilinin ‘Atatürkçülüğü ve laikliği Zafer Partisine kaptırdık’ diyerek itiraf etmek zorunda kaldığı gibi artık Atatürk’ün partisi Zafer Partisi’dir ve Türk milliyetçiliği Zafer Partisi’nde temsil edilmektedir. Altını çizerek vurguluyoruz, Türk milletini cepheleştiren, bölücülere taviz veren CHP ve AKP politikaları artık Türk siyasetinde Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinden, büyük Atatürk’ten, sığınmacıların vatanlarına dönmesinden taviz vermeyen Zafer Partisi olduğu gerçeği ile her platformda karşı karşıya kalacaktır. Halkın nabzını tutamayan, tarihin ve ülke jeopolitiğinin dayattığı gerçeklikleri analiz kabiliyeti ve vizyonu olmayan kadrolar Türkiye’nin karşı karşıya olduğu ağır sorunları çözemezler. Tek çözüm Zafer Partisi.”