Ordu Üniversitesi (ODÜ) Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Aygün, yaz aylarında artan yılan sokması vakalarına karşı uyarılarda bulundu. Türkiye genelinde yılda 500 ila 1000 arası vaka bildirildiğini belirten Aygün, en çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, kırsal alanlarda zehirli yılanlarla karşılaşıldığını ifade etti.
YILAN SOKMASININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Doç. Dr. Aygün, zehirli ve zehirsiz yılan sokmalarının belirtilerini şöyle sıraladı:
Zehirli yılanlarda:
Şiddetli ağrı, hızla artan şişlik ve morarma, bulantı, kusma, baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, halsizlik ve nadiren bilinç kaybı.
Zehirsiz yılanlarda:
Sadece yerel ağrı ve hafif şişlik görülür.
Her durumda yılan sokması hafife alınmamalı ve mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
İLK YARDIMDA DOĞRU ADIMLAR
Yılan sokmalarında halk arasında bilinen pek çok yanlış uygulamaya dikkat çeken Aygün, şu hayat kurtarıcı adımları sıraladı:
Hemen 112 aranmalı.
Panik yapılmamalı, hasta sakin tutulmalı.
Sokulan uzuv kalp seviyesinin altında tutulmalı.
Saat, yüzük, bileklik gibi eşyalar hemen çıkarılmalı.
Soğuk uygulama yapılabilir (temiz bir havluyla sarılarak).
Bölge kesinlikle kesilmemeli.
Ağızla emme gibi uygulamalardan kaçınılmalı.
PANZEHİR HER ZAMAN GEREKMEZ
Doç. Dr. Aygün, panzehrin yalnızca zehirli yılan sokmalarında ve ağır belirtiler geliştiğinde kullanılabileceğini vurgulayarak, “Gereksiz panzehir ciddi yan etkilere yol açabilir. Uygulama kararı mutlaka hekim tarafından verilmelidir” dedi.
YILANLARLA DOĞRU YAŞAM: “BİZDEN KORKARLAR”
Yılanların doğanın bir parçası olduğunu ve genellikle insandan uzak durduğunu hatırlatan Aygün, “Onların alanına saygı duyarsak, tehlikeden de uzak dururuz. Ama bir sokma vakasında yapılacak en önemli şey: bilinçli, hızlı ve sakin davranmaktır” ifadelerini kullandı.