Havaların ısınmasıyla birlikte doğa canlanırken, insan bedeni bu geçişe her zaman aynı uyumla yanıt veremiyor. Antalya Belek Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Özyaral, bahar aylarında artış gösteren alerjik reaksiyonlar, hormonal dalgalanmalar ve bahar yorgunluğu hakkında dikkat çeken uyarılarda bulundu. Özyaral, “Bahar herkese çiçek getirmez” diyerek, bağışıklık sistemimizin bu dönemde zorluklar yaşayabileceğini vurguladı.
“BAHAR VÜCUTTA BİR ÇARPIŞMA BAŞLATIR”
Prof. Dr. Özyaral’a göre, polen gibi zararsız görünen parçacıklar bağışıklık sistemi tarafından tehdit gibi algılanabiliyor. Bu durum, burun akıntısı, göz sulanması, halsizlik, baş ağrısı ve odaklanma güçlüğü gibi semptomlara neden oluyor. Alerjik tepkilerin sadece fiziksel değil, zihinsel ve duygusal etkiler de yarattığına dikkat çekiliyor.
Gün ışığının artmasıyla birlikte melatonin düşüyor, serotonin yükseliyor. Ancak bu geçiş ani olmadığından, uyku düzeni bozulabiliyor, ruh halinde gelgitler yaşanabiliyor. Özyaral, bu dönemde “kendini halsiz ve uykusuz hissedenlerin aslında mevsimle uyumsuzluk yaşadığını” belirtiyor.
BAHAR YORGUNLUĞU EFSANE DEĞİL GERÇEK
Açıklamalara göre, bahar yorgunluğu atmosfer basıncının değişmesi, sıcaklık farkları, hareketsizlik ve D vitamini eksikliği gibi faktörlerle doğrudan ilişkili. Kış boyunca az hareket eden beden, baharda dış dünyaya adapte olmakta zorlanabiliyor.
Prof. Dr. Özyaral, bu sürecin geçici olduğunu ancak bedene kulak verilmesi gerektiğini vurguluyor. Gün ışığından faydalanmak, mevsime uygun hafif egzersizler yapmak, sağlıklı beslenmek ve düzenli uyumak bahar yorgunluğunu ve alerjik etkileri azaltabiliyor.
“Kendimizi korumak sadece hastalıklardan değil; ihmallerden, aşırılıklardan ve hızdan korunmayı da kapsar.”