Dünyanın en eski ve en prestijli film festivallerinden biri olan Uluslararası Venedik Film Festivali, bu yıl da sinema dünyasına damga vurdu. 81’incisi düzenlenen festivalde büyük ödüller sahiplerini bulurken, Pedro Almodóvar’dan Sarah Friedland’a kadar birçok önemli isim sahnede unutulmaz anlara imza attı. Festivalde sanatın politikayla buluştuğu çarpıcı konuşmalar, sinema dünyasındaki değişimleri ve toplumsal meseleleri de gözler önüne serdi.
Altın Aslan Almodóvar’a
Festivalin en prestijli ödülü olan Altın Aslan, Pedro Almodóvar’ın yönettiği The Room Next Door filmine verildi. Film, ölmekte olan bir kadın ve ona son günlerinde eşlik eden bir kişiyi konu alıyor. Almodóvar, ödül konuşmasında başrol oyuncuları Julianne Moore ve Tilda Swinton’a ithafen, “Bu film onlara ait, onlar kameranın önünde gerçek bir mucize yarattılar” dedi. Ayrıca, ölümcül hastalıklara eşlik etmenin insan onuruyla ilgili bir hak olduğunu belirterek, bireysel kararların saygı görmesi gerektiğini vurguladı.
En iyi yönetmen ödülü olan Gümüş Aslan, The Brutalist filminin Amerikalı yönetmeni Brady Corbet’e verildi. En iyi erkek oyuncu ödülünü The Quiet Son filmindeki performansıyla Vincent Lindon kazanırken, en iyi kadın oyuncu ödülüne Babygirl filmindeki rolüyle Nicole Kidman layık görüldü. En iyi senaryo ödülü ise Ainda Estou Aqui filminin senaristleri Murilo Hauser ve Heitor Lorega’ya gitti.
Filistin’e Dayanışma Mesajı
Gecenin dikkat çeken anlarından biri, Yahudi yönetmen Sarah Friedland’ın ödül konuşması oldu. Familiar Touch filmiyle “Geleceğin Aslanı” ödülünü kazanan Friedland, konuşmasında Filistin halkına destek mesajı vererek, ödülünü Gazze’de süren saldırılar nedeniyle Filistinlilere adadığını söyledi. Friedland’ın konuşması, salonu dolduran izleyicilerden büyük alkış aldı.