1. Haberler
  2. Haber
  3. Salih Uzun’dan sokak hayvanları yasasına tepki: ‘Muhafazakarlığımızı vicdan ile buluşturmayı öneriyorum’

Salih Uzun’dan sokak hayvanları yasasına tepki: ‘Muhafazakarlığımızı vicdan ile buluşturmayı öneriyorum’

Demokrat Parti (DP) İzmir milletvekili Salih Uzun 'sokak hayvanları' yasasına tepki gösterdi.

featured

DP milletvekili Salih Uzun, sokak hayvanları yasasına tepki göstererek, AKP’deki muhafazakar milletvekillerini eleştirdi ve vicdan çağrısında bulundu.

Salih Uzun’un TBMM konuşması şöyle:

Kanun üzerinde, kanunla ilgili söylenebilecek hemen her şey söylendi. Ben, müsaade ederseniz samimi bir muhafazakârlık eleştirisi üzerinden konuya gelmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, sanırım Parlamento tarihimizin en muhafazakâr dönemlerinden biri bu dönemdir, araştırmadım ama barındırdığı muhafazakâr sayısı bakımından en muhafazakâr olmasa bile onlardan biri bu dönemdir herhâlde. Burada, rahmetli Erbakan’ın talebeleri, arkada -şimdi var mı bilmiyorum ama- rahmetli Erbakan’ın oğlu ve talebeleri, burada rahmetli Erbakan’ın partisi, arkada benim de dâhil olduğum rahmetli Özal’ın ve rahmetli Demirel’in kurduğu partilerin mensupları, burada, rahmetli Türkeş’in partisi, yine, burada, rahmetli Türkeş’in kızının da olduğu partinin mensupları; bütün bu liderlerden bağımsız olarak bütün partilerde milliyetçi muhafazakâr, liberal muhafazakâr, sadece muhafazakâr, muhafazakâr Türk, muhafazakâr Kürt yani herkes, hepsi var. Muhafazakârların varlığında, sayısında hiçbir problem yok ama şahit olduğumuz muhafazakârlık uygulamalarında ciddi problemler var.

Değerli arkadaşlar, bütün muhafazakârlık tanımlarının, klasiğinden, efendime söyleyeyim, modernine, bütün tanımların ortak özelliği muhafazakârlık aksiyon temelli bir ideoloji değildir, daha çok bir tavır, bir tutum, bir düşünce biçimi, bir yaşam biçimidir, temelinde de muhafaza etmek var. Neyi muhafaza edeceğiz? Değerleri, tarihin süzgecinden geçmiş, zamanın sınamasından geçmiş değerleri. Başka? Toplumu. Başka? Toplumun içinde bulunduğu doğal çevreyi yani tabiatı, tabiatı oluşturan bütün canlıları, onların florasını faunasını, onlara hayat veren her şeyi; havayı, suyu, ormanı, denizi, dereyi, yaylayı; kurdu, kuşu, kediyi, köpeği. Bunlar olmazsa muhafazakârlık olur mu? Tabiatı önemsemeyen muhafazakârlık olur mu? Bakın, son yıllara şimdi, bütün bu muhafazakâr camiaları töhmet altında bırakacak uygulamalar var. Tabiatı tahrip eden, ormanı tahrip eden ne kadar proje varsa son yirmi iki yılda bu muhafazakâr kadroların aklına gelmiş. Dereleri kurutan, yaylaları kurutan ne kadar proje varsa son yirmi iki yılda bu muhafazakâr kadroların aklına gelmiş. Toprağın altını üstüne getiren ne kadar iş varsa, Ordu’nun yüzde 74’ünü, Giresun dağlarının neredeyse tamamını maden sahası ilan etmek bu muhafazakâr kadroların aklına gelmiş. Düşünebiliyor musunuz, Kanal İstanbul gibi bir projeyi yani tabiata müdahale etmede, tabiata tecavüz etmede zirve olacak bir projeyi, milyarlarca ton toprağı kazmayı, milyarlarca ton hafriyatı çıkartmayı gerektiren bir projeyi -yani bir kanal kazıp yeni bir boğaz gibi- sadece bu çağda yaşayanları değil, kıyamete kadar, kainat var oldukça kim yaşayacaksa hepsini etkileyecek bir projeyi bu muhafazakâr kadro akıl etti. Bunda bir tuhaflık yok mu? Bu muhafazakârlıkta bir gariplik yok mu?

Şimdi, gelelim bugünkü konuya.

Köpekler çocuklara saldırıyor, köpekler insanlara saldırıyor. E, o zaman ne yapalım? Köpekleri öldürelim. Geçen Sayın Dervişoğlu harika sordu: “Çocukları mı öldürelim, köpekleri mi?” Biz bu 2 ölümden birini tercihe mecbur muyuz? Başka yol yok mu? Makul bir çözüm yok mu?
E, var canım, var, düşünsek var, var.

Değerli arkadaşlar, bakın, bu muhafazakâr retorikte sürekli kullandığımız “İnsanoğlu eşrefimahlukattır, yaratılmışların en şereflisidir.”

Sürekli kullanırız, amenna. Gerçi, bu kavramın kendisi tam olarak dinî kaynaklarda yoktur ama ahsenitakvim Kur’an’da vardır: “Biz, insanı ahsenitakvim üzere yani en güzel kıvamda yarattık.”

Kıvam, kıvam yani denge. İnsanoğlu varlıklar âleminde dengeyi kurma kapasitesine sahip olduğu için, makulü arama ve makulü bulma kapasitesine sahip olduğu için yaratılmışların en şereflisidir. Yoksa, makulden uzaklaşmışsanız, vicdanla irtibatınızı koparmışsanız niye yaratılmışların en şereflisi olasınız ki?

Değerli arkadaşlar, sonuç olarak size, bize, hepimize vicdani muhafazakârlık öneriyorum, vicdani muhafazakârlık.

Muhafazakârlığımızı vicdanla buluşturmayı öneriyorum.

O zaman bütün makul çözümleri buluruz.

Salih Uzun’dan sokak hayvanları yasasına tepki: ‘Muhafazakarlığımızı vicdan ile buluşturmayı öneriyorum’
Yorum Yap