Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması, bugün 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4’ü hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin’e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar’ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Mahkeme tarafından, Narin’in babası Arif Güran’ın “müşteki”, aralarında tutuklu sanıkların da bulunduğu 21 kişinin ise “tanık” sıfatıyla katılması için “zorla getirme” kararı çıkarıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da “müşteki kurum” sıfatıyla duruşmaya davet edildi.
Mahkemeye Güran ailesi ile yakınları, Yüksel ve Enes Güran’ın 8 avukatı, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın da 1’er avukatı ile baba Arif Güran, Diyarbakır Barosu’ndan 30 avukat ve Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Abdülkadir Güleç ile önceki başkan Avukat Nahit Eren, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilleri, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, AKP Milletvekili Suna Kepolu Ataman, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Asu Kaya, Türkan Elçi, DEM Parti milletvekilleri Adalet Kaya, Meral Danış Beştaş, Ceylan Akça Cupolo da katıldı.
Duruşmada Salim Güran solda önde, arkasında sırayla da Yüksel Güran ve Enes Güran oturdu. Nevzat Bahtiyar ise salonun sağ taraftaki kendisi için ayrılan yere oturdu. Duruşmada 6’sı tutuklu 26 tanık dinlenecek.
“SUSMA HAKKIMI KULLANMAK İSTİYORUM”
Mahkeme başkanı, duruşmada ilk olarak Narin’in cesedini dere yatağına götürdüğünü itiraf eden tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’a söz verdi.
“Okur-yazarım, evliyim, aylık kazancım 60 bin TL” diyen Bahtiyar, mahkeme başkanının, “Narin Güran’ı iştirakle öldürmekten yargılanıyorsun” demesi üzerine, “Susma hakkımı kullanmak istiyorum. Son verdiğim beyan geçerlidir” ifadesini kullandı.
Mahkeme başkanı beyanlar arasında fark olduğunu söyledi. Bunun üzerine Nevzat Bahtiyar, verdiği son beyanın doğru olduğunu söyledi.
‘ŞU AN HÜR İRADEMLE KONUŞUYORUM’
Sanık Nevzat Bahtiyar, ifadesinde, “Salim’i suyumuz kesildiği için aradım. En son verdiğim beyan doğrudur. O beyanı tekrar ediyorum. Arif Güran’in evinden Salim Güran bana seslendi. Ben de yanına gittim. Salim Güran ahırın oradaydı. Orada buluştuk. Başka kimse yoktu” dedi.
Hakimin, “Savcılıkta neden yanlış beyanda bulundun” sorusuna ise Bahtiyar, “Savcılıkta biraz korktum. Silahla ailemle tehdit edildiğim için ifademi doğru vermedim. Şu an hür irademle konuşuyorum” dedi.
Bahtiyar, “Nevzat suçu kabul et diye sana bir teklif geldi mi” sorusunu ise “Hayır, bana böyle bir teklifte kimse bulunmadı” diye yanıtladı.
‘PARÇA PARÇA SUYA AT’
Nevzat Bahtiyar, ifadesine şöyle devam etti:
“Yüksel ve Enes’i görmedim. Salim, beni eve götürdü. Evin içinde Narin’in cansız bedeni yatıyordu. Herhangi bir ses, tartışma, kavga duymadım. Salim ve Arif’in evinde kimseyi görmedim. Narin, yerde hareketsiz yatıyordu. Salim bana, ‘Yüksel ile cinsel ilişkiye girdiğimizi gördüğü için öldürdüm’ dedi. Bana ‘bunu götürüp kaybedeceksin. Götür bir yere at, parça parça halinde suya at’ dedi.
”ANNE YÜKSEL AĞLIYORDU”
Hakimin “Narin battaniyeye sarılı mıydı” sorusu üzerine Bahtiyar, şu iddialarda bulundu:
“Değildi, Salim evden dışarı çıkıp battaniye getirdi. Battaniyeye sardıktan sonra kendi arabama götürdüm. O sırada etrafta kimse yoktu. Narin’in cenazesini arabaya koyduğumda başıma kaldırdığımda Yüksel (Anne) yukarıdan bakıp ağlıyordu. Ahıra götürdüm. Orada bir çuval vardı. Onun içine koydum. Narin’in üzerinde siyah tişört vardı. Çantasını hatırlamıyorum. Salim’in verdiği terlikleri de battaniyeye sardım. Daha sonra Salim gelip battaniyeyi benden aldı. Çuvalı arabanın arka koltuğunda paspas kısmına koydum. Bu sırada Salim yanıma geldi. Bana ‘onu götür parça parça halinde dereye at kimse görmesin’ dedi. Ben de oraya götürdüm. Çuvalı oraya bıraktım. Bıraktığım yeri Salim’e söylemedim. Cesedi parçalayamadım.”
”ALLAH SENİ KAHRU PERİŞAN ETSİN”
Bahtiyar’ın cesedi parçalayamadığını söylediği anlarda Narin Güran’ın babası Baba Arif Güran, ağlayarak “Allah seni kahru perişan etsin” dedi. Baba Güran, daha sonra sakinleşmesi için salon dışına çıkarıldı.
Hakimin “Salim, akşam cesedin bulunduğu yere gitmiş. Yerini biliyor muydu” sorusuna Bahtiyar, “Köyden uzaktan görmüş olabilir. Cesedi bıraktıktan sonra Salim’le konuşmadım. Bir kez annemin evine geldi. Orada bir kuyu vardı. ‘Salim, jandarma ile birlikte oraya geldim’ dedi” ifadelerini kullandı.
”KAN YOKTU, BOĞMUŞ OLABİLİR”
Hakim “Ceset bulunmadan önce neden konuşmadın” sorusunu yönelttiği Bahtiyar, “korktum” diyerek cevap verdi. “Kan izi var mıydı” sorusunun yöneltildiği Bahtiyar, “Kan yoktu. Boğmuş olabilir. Cesedi parçalayamadım. Suya koyup üstüne bir taş koydum” dedi. Cinayeti neden itiraf ettiği sorulan Bahtiyar, “Vicdanım el vermediği için itiraf ettim” dedi.
Duruşma savcısının “Salim Güran seni tehdit etiğinde yanında silahı var mıydı” sorusuna ise Nevzat Bahtiyar “Evet silahı vardı. Beni onunla tehdit etti” diye yanıt verdi.