Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Milli İstihbarat Teşkilatı ve polis işbirliği ile düzenlenen Mossad operasyonunda gözaltına alınanlar için konuşma yaptı.
”DOKTOR OLDUĞU İDDİA EDİLEN YABANCI UYRUKLU ŞAHIS, TEMİZLİK GÖREVLİSİDİR”
Fahrettin koca:
Avrupa Birliği ile ortak yürütülen Göçmen Sağlığı Merkezleri projesi kapsamında 2019’da işe alınmıştır. İşe alımı öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan güvenlik soruşturmasında olumsuz bulgu tespit edilmemiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca kendisine 31 Ocak 2024’e kadar çalışma izni verilmiştir.
Temizlik görevlisi şahıs bugüne dek hiçbir sağlık hizmetine dâhil olmamıştır. Şahsın ‘doktor’ olduğu iddiası ‘fırsat’ değerlendirme girişimidir.
Çünkü iddia sahipleri, yabancı uyruklu (Suriyeli) doktorların ‘Güvenlik soruşturması yapılmadan, hiçbir sınava tabi tutulmadan, diploma ve vatandaşlık aldıklarını’ defalarca tekrarladılar. Defalarca tekrarladıkları sözlere artık inanıyor olabilirler.
Onların kendi sözlerine inanıyor olması somut gerçeği değiştirmez. Bu sözlere karşı yeniden açıklama gerekmez. Temizlik görevlisi şahsın bir biriminde çalıştığı Göçmen Sağlığı Merkezleri hakkında tartışma konusu edilmeleri sebebiyle bazı bilgiler vermeliyim. Geçici koruma altında olan sığınmacılara sağlık hizmetleri, AB ile ortak yürütülen proje kapsamındaki Göçmen Sağlığı Merkezleri’nde veriliyor. Bu merkezlerde, sadece koruma altındaki yabancılara hizmet verilmektedir”
Koca, şöyle devam etti:
“Gerekli güvenlik soruşturmaları yapılmaktadır. Çalışma izni verilmemiş yabancı uyruklu biri Göçmen Sağlığı Merkezleri’nde istihdam edilemez. ‘Güvenlik soruşturması yapılmadan, hiçbir sınava tabi tutulmadan, diploma ve vatandaşlık alan’ doktor diye bahsedilen, temizlik görevlisinin de bir anlamda ‘sahte doktor’ haline getirildiği, böyle olması durumunda siyasi rant vaat eden iddia, şu yönüyle de şaşırtıcıdır; ‘ajan olduğu tespit edilen şahıs İstanbul’da, Gazzeli hastaların tedavi edildiği bir Göçmen Sağlığı Merkezi’nde çalışıyormuş’ Gazzeli hastaların bu gibi yerlerde değil, Ankara’daki büyük hastanelerde tedavi edildiği herkesçe biliniyor”
Zaman kaybından ibaret gündemlere yol açanlar unutmasın; Milli istihbarat Teşkilatı’nın gurur verici başarısını başka konularla ilişkilendirerek yalan ve iftiraya sarılanların ayıbı kısa sürede ortaya çıkmıştır. Alışkanlık haline gelen yalanlarsa kişilerin kendi şahsiyetlerine suikastıdır. Talep ettiğimiz, hakikate saygıdır”