Ayasofya Camii’ne asılan mahya hakkında bilgi veren Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdür Yardımcısı Levent Çetin, “Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak yedi adet selatin camimizde bu işin Türkiye’de yaşayan tek temsilcisi olan Kahraman Usta ile beraber minarelerimize mahya asacağız. Ramazan ayı boyunca her camimizde beşer tane farklı metin olarak mahyalar asılacak. Bugün Ayasofya Camii’nde de mahya asma işlemini gerçekleştiriyoruz. Ramazan ayının geldiğini vatandaşlarımız mahyalardan da anlayabiliyorlar. Çünkü bu ramazan ayıyla özdeşleşmiş bir gelenek. Bu mahyacılık geleneği 1500’lü yılların sonuna doğru Osmanlı İmparatorluğu tarafından başlatılmış bir süsleme sanatı. Bir gelenek haline gelmiş, sürdürülmüş. Biz de Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak bu geleneği sürdürüyoruz” dedi.
MAYHALARIN ANLAMI ÇOK BÜYÜK
Türkiye’nin mahya ustası Kahraman Yıldız, “Bugün ramazan ayının ilk mahyasını Eyüpsultan Camii’ne astım. Her sene olduğu gibi bu senede ilk oradan başladık. Şimdi de Ayasofya Camii’ne asacağız. Bu sene ramazan ayı mahyalarımızın teması ‘Ramazan ve Ahiret Bilinci’ oldu. Bu doğrultuda Diyanet İşleri Başkanlığı temayı ilk defa yayınladı. İstanbul Müftülüğü de temaya uygun vecizeli sözler hazırladı. Bu sözler Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğüne iletildi. Onaylandıktan sonra da biz mahyalarımızı asmaya başladık. Vakıflar Genel Müdürlüğü asırlardır bu işi yapıyor. Biz de elimizden geldiği kadar özen göstermeye çalışıyoruz. Ben 1971 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne girdim. 50 yıldır mahya ustabaşı olarak çalışıyorum. Mahyaların anlamı benim için çok büyük. Yapılmayan bir mesleği yapmaya çalışıyorum. Gökyüzüne yazı yazıyorum. Güzel mesajlar veriyoruz. Manevi yönü kuvvetli bir gelenek. Ayasofya’da daha önce hiç mahya yoktu, evvelsi sene mahya yaptık buraya. Çok güzel oldu. Kadir gecesinde yazmıştık bu ‘La İlahe İllallah’ yazısını. Çok beğeni topladı. Hala daha kullanılıyor. İnsanlarımız her akşam gezerek mahyaları izliyorlar. Geçmiş yıllarda da televizyonların, sinemanın olmadığı dönemlerde tek görsel yayın mahyalar vardı. Halkımız cami cami gezerek mahyalardan gelen mesajları izlerlermiş. Ben de kendi yaptığım mahyaları akşamları izliyorum. O zaman bütün yorgunluğum bitiyor” ifadelerini kullandı.