11 yaşındaki M.Y.’yi sabah annesi okula bıraktı. M.Y., okul çıkışı eve geç kalınca ailesi kızlarını aramaya başladı. Gidebileceği yerler kontrol edilen M.Y.’den iz bulamayan aile polise giderek şikayetçi oldu. Bunun üzerine ekipler küçük kızın bulunması için çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda M.Y.’nin okul çıkışı beyaz bir minibüse bindiği, minibüsün ise aileye su satan M. Ş.’ye ait olduğu belirlendi.
ÖZEL YALITIMLI BÖLME
Polis, M. Ş.’nin ev ve işyeri adreslerine eş zamanlı baskın düzenledi. İş yerine polisin geldiğini gören M. Ş. kaçmaya başladı. Ancak polis tarafından yakalandı. M.Ş. gözaltına alınırken ekipler işyerinde yaptıkları aramada önünde damacana dizili olan 3 ayrı bölme olduğunu fark etti. Bölmelerin birinden çocuk sesi geldiğini duyan polis, kapıyı açınca M.Y.’yi buldu
Polisin geldiğini gören ve mahallelerinde küçük bir kızın kayıp olduğunu bilen çevredekiler, küçük kızın işyerinde bulunduğu öğrenince M. Ş.’yi linç etmek istedi. O sırada polis işyerinin kepenklerini kapatarak şüpheliyi kurtardı.
İSTİSMARDAN SUÇ KAYDI VAR
Küçük kızın bulunduğu bölmenin ses yalıtımlı olduğu ve şüphelinin M.Y.’yi korkutmak için duvarlara astığı A4 kağıtlarına sessiz olması gerektiği yoksa kendisini öldüreceğini yazdığı kaydedildi. Öte yandan şüphelinin 2009 yılında da başka bir çocuğa karşı cinsel istismar suçuna karıştığı öğrenildi.
Olaydan önce ve sonra şüpheliyi gören Hasan Yaylaoğlu ise “Geldiğinde saat 14.00 civarıydı. Tıraş olmuşsun falan dedim. Çay ısmarlayacağımı söyledim kendisi bana ‘Hakkını helal et’ dedi ve gitti. Gece saatlerinde annesi kameralar takibiyle görüyor. Bizim arkadaşa çocuğunun içeride olduğunu söylemiş. Uygunsuz bir halde görüyorlar tabii. Polisler eşliğinde aldılar götürdüler. Arabasını taşladılar” ifadelerini kullandı.