1. Haberler
  2. Gündem
  3. Türk tarihinin yazıldığı topraklar: Anafartalar!

Türk tarihinin yazıldığı topraklar: Anafartalar!

Cumhuriyet gazetesi yazarı Arif Kızılyalın, Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü göze alıp tarih yazdığı Anafartalar'ı kaleme aldı.

featured

109 yıl önce bugün…

Grubu Komutanlığına’na yükseleli 1-2 saat bile olmamış.

Ağustos ayı başından beri kurmay ekibinden en az 9-10 silah arkadaşının yitirmenin üzüntüsünü yaşıyor, ama belli etmiyor. Çünkü Anzak-İngiliz ordusu tepeleri almış, Gelibolu düştü düşecek..

Gece uyumuyor, sabah 04.30’da atına binip tepeye çıkıyor. 7 ve 12. Tümenlerin komutanlarına, bugün ölebiliriz. Öleceğiz de, ama bu vatan kurtulacak..” emrini verip, “İleri” diyor.

Mermi yok, düşman topları Türk mevzilerini dövüyor, ama sayıca çok daha kalabalık olan düşman bozguna uğrayarak kaçıyor ve 1. Anafartalar zaferi ‘in imzasıyla kazanılıyor.

2 gün boyunca 23, 24 ve 28. Alaylar Conkbayırı’nı kurtarıyor.

Atını sürekli cepheye sürüyor yaverlerini dinlemeden ve şarapnele hedef oluyor. Göğsünde taşıdığı baba yadigarı saat onun hayatını değil, bir milletin makus geleceğini kurtarıyor. Resmi kayıtlara göre bu zaferin bilançosu 20 bini Türk şehit olmak üzere 45 bin kayıp.

O GÜNLERİ ANARKEN!

Mustafa Kemal, hatıralarında, Conkbayırı Taarruzu’nu nasıl başlattığını şöyle anlatır:

“Gün doğmak üzereydi. Çadırımın önüne çıktım. Hücum edecek askeri görüyordum. Oradan hücumun yapılmasını bekleyecektim. Gecenin karanlık perdesi tamamen kalkmıştı. Artık hücum anıydı. Saatime baktım. Dört buçuğa geliyordu. Birkaç dakika sonra ortalık tamamen ağaracak ve düşman askerlerimizi görebilecekti. Düşmanın piyade, mitralyöz ateşi başlarsa ve kara ve deniz toplarının mermileri bu sıkı düzende duran askerlerimiz üzerinde bir defa patlarsa hücumun imkânsızlığından şüphe etmiyordum. Hemen ileri koştum. Tümen kumandanına rastladım. O da ve her ikimizin refakatimizde bulunanlar beraber olduğu halde hücum safının önüne geçtik. Gayet kısa ve seri bir teftiş yaptım. Önünden geçerek yüksek sesle askerlere selam verdim ve dedim ki: ‘Askerler! Karşımızdaki düşmanı mağlup edeceğimize hiç şüphe yoktur. Fakat siz acele etmeyin. Evvela ben ileri gideyim. Siz, ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birden atılırsınız.’ Kumandan ve subaylara da işaretimle askerlerin dikkatini çekmelerini emrettim. Ondan sonra hücum safının önünde bir yere kadar gidildi ve oradan kırbacımı havaya kaldırarak hücum işaretini verdim. Bütün askerler, subaylar, artık her şeyi unutmuşlar, bakışlarını, kalplerini, verilecek işarete yöneltmiş bulunuyorlardı. Süngüleri ve bir ayakları ileri uzatılmış askerlerimiz ve onların önünde tabancaları, kılıçları ellerinde subaylarımız kırbacımın aşağı inmesiyle demirden bir kitle halinde aslanca bir saldırıyla ileri atıldılar. Bir saniye sonra düşman siperleri içinde gökyüzüne yükselen bir sesten başka bir şey işitilmiyordu. Allah, Allah, Allah… Düşman silah kullanmaya vakit bulamadı. Boğaz boğaza kahramanca mücadele sonunda ilk hatta bulunan düşman tümüyle imha edildi”.

Türk tarihinin yazıldığı topraklar: Anafartalar!
Yorum Yap