İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede “şüpheli” sıfatıyla yer alan 41 sanığın, FETÖ’nün ve söz konusu terör örgütünün elebaşı Fethullah Gülen’in emirlerini yerine getirmek ve küçük yaştaki kız çocuklarına yönelik örgütsel propagandayı devam ettirmek amacıyla “etkinlikler” ve “ders” adı altında organizasyonlar yaptığı kaydedildi.
Sanıkların üniversite, lise ve ilköğretim kademelerindeki öğrencileri yerleştirdikleri örgüt evlerinde ihtiyaçlarını karşıladıkları anlatılan iddianamede, örgütün yeni deşifre edilen “talebe yapılanması” adı altında “devre talebe seferberliği” başlattığı, bu yapılanmada, eğitim koçluğu görünümünde daha önce örgüte ait kurumlarda çalışmış ya da ihraç olmuş öğretmenler çoğunlukta olmak üzere başka mesleklerden de ihraç olanların görev yaptığı aktarıldı.
Burada öğretmen olarak görev yapan bazı sanıkların, ailesi FETÖ iltisaklı üniversitede okuyan öğrencilere kalmaları için ev temin ettikleri, burs ve para yardımında bulundukları belirtilen iddianamede, üniversite, ortaokul ve ilköğretim gibi farklı eğitim kademelerinde okuyan öğrenci gruplarının ihtiyaçlarının karşılandığı anlatıldı.
İddianamede, sanıklardan Tuba Keşoğlu’nun talebe yapılanmasında eğitim danışmanı, sanık Zeynep Şevval Tekin’in lise, sanık Rabia Çelik’in üniversite, sanık Rabia Battal Genç’in de ilköğretim sorumlusu olduğu bildirildi.
Örgütün “Beylikdüzü Kadın Öğrenci Yapılanması“na ait İstanbul Avrupa Yakası’nda “Çağla“, “Kardelen“, “Manolya” ve “Yeni Ev” olarak kodlanan 4 öğrenci evi olduğu anlatılan iddianamede, buralarda kalan öğrencilere burslar verildiği, sanıkların ayrıca 2 sohbet evi de oluşturdukları belirtildi.
Sanıkların, ailesi FETÖ iltisaklı 18 yaşından küçük ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik Silivri Akören köyünde kamp programı düzenledikleri ifade edilen iddianamede, bu kamptan sorumlu “İkra” kod adlı Zeynep Şevval Tekin’in Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesinin siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümünden mezun olması değerlendirildiğinde öğretmenlik veya eğitimciliğe ilişkin herhangi bir ihtisasının bulunmadığına, düzenlenen programların da “örgütün güncel yapılanması” kapsamında gerçekleştirildiğine işaret edildi.
İddianamede, “Esra” kod adlı sanık Rabia Battal Genç’in ise yurt dışındaki bir üniversiteyi bitirerek İngilizce öğretmeni olduğu, dini konularla ilgili ihtisas yapmadığı aktarılarak, sanık Genç’in, ilköğretim seviyesindeki öğrencilere dini konuları suistimal ederek örgütün ideolojisini işlemeye çalıştığı vurgulandı.
“FETHULLAH GÜLEN VİDEOLARI VE GÜLEN’E AİT SÖZLERİ OKUMAMIZI VE DİNLEMEMİZİ İSTİYORLARDI”
İddianamede, sanıklardan Z.Z.Y’nin etkin pişmanlık hükümleri kapsamında alınan ifadesine de yer verildi.
Buna göre, Pendik’te yaşadığını, okuduğu İstanbul Üniversitesine yakın bölgede ev aradığını, bir uygulamada Beylikdüzü’ndeki sonradan örgüt evi olduğunu öğrendiği ev ilanını gördüğünü anlatan sanık, ilana iletişim bilgisini bıraktıktan bir süre sonra Begüm olarak tanıtan ve ismini emniyette öğrendiği sanık Rabia Çelik’in kendisini arayarak evde kalabileceğini ve kirada yardımcı olacağını söylemesi üzerine buraya yerleştiğini aktardı.
İfadesinde kendisiyle bu evde kalan bazı kişilerin de ismini açıklayan sanık, “Rabia Çelik belirli aralıklarla ‘Bronz, Altın ve Elmas’ paket adı altında görevler bulunan tabloyu bize atardı. Burada her bir pakette yapılması gereken dini görevler yazardı. Bunları yapmamız karşılığında bize ödüller verilirdi. Ben görevleri tamamlayamadığım için bu ödülden de yararlanmamıştım. Rabia Çelik görevleri yapmamız noktasında sürekli bizi uyarıyor ve hatırlatmalarda bulunuyordu. Sosyal medyadaki ‘5dkokuyorum’ hesabı üzerinde paylaşılan Fethullah Gülen videoları ve Fethullah Gülen’e ait sözleri okumamızı ve dinlememizi istiyorlardı. Fakat ben bu verdikleri talimatları yerine getirmiyordum” beyanında bulundu.
“ARTI 1” YAPILANMASI
İddianamede yer verilen Terörle Mücadele Daire Başkanlığının bilgi iletim notuna göre, örgütün eğitim yapılanmasına bağlı olarak devam eden öğrenci faaliyetlerinin sekteye uğradığı veya deşifre olabileceği yerlerde devreye girmesi için “ARTI 1” isimli yedek birim kurulduğu belirtildi.
“ARTI 1” yapılanmasının, devam eden öğrenci faaliyetlerinin denetlenmesi, ailesi örgüte müzahir üniversite okuyan ve kendi evinde kalan öğrencilerle ilgilenilmesi faaliyetlerini yürüttüğü anlatılan iddianamede, ayrıca bu yapılanmanın legal görünümlü iş yerleri kurarak KHK ile ihraç olmuş veya cezaevine girmiş örgüt mensuplarının sözde mağdur ailelerine yardım edilmesi, her “ARTI 1” mesulünün en az 1 sözde mağdur (kardeş) aileyle ilgilenmesi ve maddi yardımda bulunması şeklinde çalıştığı aktarıldı.
FETÖ ÜYELERİNİN YURT DIŞINA KAÇIŞ ROTASI
İddianamede, terör örgütüne yapılan operasyonlar neticesinde örgüt üyesi şüphelilerin hali hazırda hareket planlarının olmadığı, örgüt üyeleri arasında her şeyin düzeleceğine dair beklentinin yerini umutsuzluğa bıraktığı belirtilerek, örgüt mensuplarının yasa dışı yollardan yurt dışına çıkış için zemin aradıkları kaydedildi.
FETÖ iltisakları sebebiyle yargılanan ve ceza alan, hüküm kesinleşene kadar adli kontrol hükümleri uygulanan örgüt üyelerinin yurt dışına kaçışına öncelik verildiği anlatılan iddianamede, 5 kaçış güzergahının bulunduğu bilgisi de yer aldı.
Bir örgüt üyesinin Meriç Nehri üzerinden, Bodrum’dan hızlı hücum botlarla ve İzmir’den özel VIP yatlarla Yunanistan’a kaçabildiği, nadiren de olsa Hatay üzerinden Suriye’ye, Artvin üzerinden de Gürcistan’a insan kaçakçılarıyla iş birliği kurarak kaçışların yapıldığı anlatılan iddianamede, yasa dışı yollardan yurt dışına kaçırılacak örgüt mensuplarına, örgütün giymesini istediği kıyafet ve cep telefonu da verildiği belirtildi.
İddianamede, 37 sanığın “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6’şar aydan 15’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenirken, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen 4 sanığın ise aynı suçtan 2 yıl 6’şar aydan 3 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianame kapsamında sanıkların gelecek günlerde yargılanmasına başlanacak.