Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Temmuz ayı Para Politikası Kurulu toplantı özetini yayınladı.
Özette, yakın döneme ilişkin göstergelerin yurt içi talebin, halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte, yavaşlamaya devam ettiğini teyit ettiği belirtildi.
Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğu kaydedildi.
Öncü göstergelerin Temmuz ayında aylık enflasyonun, para politikasının görece etki alanı dışında kalan yönetilen-yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları ile işlenmemiş gıda fiyatlarındaki arz yönlü gelişmeler neticesinde geçici olarak artacağına işaret ettiği ifade edildi.
Özette ikinci çeyrekte iki bayram tatili ve bunlarla bağlantılı idari izinler kaynaklı köprü günlerinin yer almasının, talepteki yavaşlamanın seviyesi hakkında net bir görüntü alınmasını zorlaştırdığı, ikinci çeyrekte kartla yapılan harcamaların çeyreklik bazdaki artışını, hız kesmekle birlikte, sürdürdüğü bildirildi.
“GERİLEMEYE KATKI SAĞLAMIŞTIR”
Özette parasal ve finansal koşullarla ilgili şu ifadelere yer verildi:
“Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirası varlıklara yönelimiyle piyasada oluşan likidite fazlasının mayıs ayında kur korumalı mevduat hesapları ile mevduat ve katılım fonu hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranlarının belirgin olarak artırılması ile sterilize edilmesi neticesinde mevduat faiz oranlarındaki gerileme sınırlanmıştır. Türk lirası mevduat faizleri, 28 Haziran haftasından bu yana 20 baz puan gerileyerek, 12 Temmuz itibarıyla yüzde 56,16 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde Türk lirası ticari kredi faizleri 31 baz puan azalarak yüzde 60,76 seviyesinde oluşmuştur. Bireysel tarafta, ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı hariç) faizleri 334 baz puan artarak yüzde 77,90 olarak gerçekleşirken; konut kredisi faizleri, yatay seyrini sürdürerek yüzde 44,24 seviyesinde oluşmuştur. Büyük ölçüde kampanyaların durumuna göre şekillenen taşıt kredisi faizleri 12 Temmuz itibarıyla yüzde 54,07’ye yükseldi. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kredi büyümesi ve kompozisyonu göz önünde bulundurularak makro finansal istikrarı ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek şekilde yabancı para kredilere yönelik ek önlemler alınmış, Türk lirası kredilere yönelik düzenleme ise korunmuştur. Bu kapsamda, yabancı para krediler için yüzde 2 olan aylık büyüme sınırı yüzde 1,5’e indirilmiş, Türk lirası kredilerde yüzde 2 olan aylık büyüme sınırı ise sabit tutulmuştur. Ayrıca, yatırım kredilerine sağlanan istisnanın kapsamı genişletilerek; uluslararası kalkınma finansmanı kuruluşlarından sağlanan kaynaklar kapsamında kullandırılan yatırım kredilerinin Türk lirası ve yabancı para kredi büyüme sınırlarından muaf tutulmasına karar verilmiştir. Atılan parasal ve miktarsal sıkılaşma adımlarının etkisi ile Türk lirası kredi büyümesinde bir süredir görülen yavaşlama eğilimi devam etmiş, YP kredi büyümesindeki gerileme belirginleşmiştir. Bu kapsamda, bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması 21 Haziran haftasından bu yana azalarak yüzde 2,91 seviyesinden son toplantı haftasından bakıldığında 12 Temmuz itibarıyla yüzde 1,68 seviyesine gelmiştir. Söz konusu azalmaya temelde bireysel kredi kartları bakiyesi büyüme oranındaki gerileme katkı sağlamıştır. Aynı dönemde Türk lirası ticari krediler sınırlı ölçüde büyümeye devam etmiş ve 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 1,46 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde kur etkisinden arındırılmış YP ticari kredilerdeki 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması, getirilen sınırlamaların etkisi ile yüzde 4,13’ten yüzde 1,61’e gerilemiştir.”
“DEZENFLASYON SÜRECİNİ GÜÇLENDİRECEKTİR”
Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelediğinin belirtildiği özette, şunları kaydetti:
“Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenmeye devam edilecektir. Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları, gerektiğinde çeşitlendirilerek etkin şekilde kullanılacaktır. Bu çerçevede, mevcut sterilizasyon araçlarına ek olarak, altın ve döviz karşılığında Türk lirası sterilizasyonu yapılabilme imkânı sağlamak amacıyla satım yönlü altın ve döviz karşılığı Türk lirası swap ihalesi işlemleri duyurulmuştur. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.”