Aracına yapılan bombalı suikast sonucu yaşamını yitiren Gazeteci Yazar Uğur Mumcu‘nun 24 Ocak 1993’teki ölümünün üzerinden 31 yıl geçti. Bu 31 yılda suikast aydınlatılmadığı gibi, dosyalar kapandı, faillerin avukatı danışman oldu. Bugün Türkiye’nin pek çok yerinde anma etkinlikleri gerçekleştirilecek.
ADALET, DEMOKRASİ, LAİKLİK
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) ise 24-31 Ocak tarihleri arasını “Adalet ve Demokrasi Haftası” ilan etti. 31.’si düzenlenecek olan haftanın bu yılki teması ise “adalet, demokrasi, laiklik” olarak belirlendi. Hafta, 24 Ocak saat 10.00’da Batıkent Metro’dan Uğur Mumcu Parkı’na yürüyüş ile başlayacak ve 31 Ocak’ta 34 yıl önce öldürülen Siyasetçi ve Hukukçu Muammer Aksoy’un anması ile sona erecek.
um: ag Vakfı Yürütme Kurulu bu yılki temadaki alıntıyı; Mumcu’nun Cumhuriyet gazetesinde 18 Kasım 1975’te kaleme aldığı “Özgürlüğün bedeli” yazısından seçti: “Düşüncelerinden dolayı binlerce insandan hesap soran rejim, milyonlarca lira yolsuzlukları için bir tek gün soru sormazsa, düşünce suçu adı altında kimleri neden yargılamak istediği, neden bu amaçla yasalar hazırlattığı da belli olmaz mı?”
UĞUR MUMCU KİMDİR?
Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942’de Kırşehir’de doğmuş bir gazeteci ve yazardır. Eğitimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamlamış ve öğrencilik yıllarında Cumhuriyet gazetesinde yazmaya başlamıştır. Gazetecilik kariyerine devam ederken, birçok önemli konuda yazılar yazmış ve kitaplar yayımlamıştır.
1975’ten itibaren Cumhuriyet gazetesinde “Gözlem” başlıklı köşesinde düzenli olarak yazan Mumcu, toplumun dikkatini çeken konulara odaklanmıştır. Yazılarında, siyasetten teröre, güç ilişkilerinden toplumsal sorunlara kadar geniş bir yelpazede konuları işlemiştir.
Mumcu’nun eserleri arasında “Suçlular ve Güçlüler,” “Sakıncalı Piyade,” “Bir Pulsuz Dilekçe” gibi kitaplar bulunmaktadır. Aynı zamanda araştırmacı gazetecilik anlayışıyla hareket eden Mumcu, terörle mücadele ve silah kaçakçılığı gibi konularda da yazılar kaleme almıştır.
Özellikle 1981’de yazdığı “Silah Kaçakçılığı ve Terör” adlı eseri, terörle mücadelede toplumu bilinçlendirmeye yönelik önemli bir çalışma olmuştur. Ayrıca, 1991’de yayımladığı “Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925” adlı kitap da önemli bir araştırma niteliği taşımaktadır.
Uğur Mumcu, gazetecilik kariyerinin yanı sıra tiyatro ve politika alanında da etkinlik göstermiştir. Ancak, 1993 yılında yayımladığı yazılar ve kitaplar nedeniyle çeşitli tehditlere maruz kalmıştır. Maalesef, 24 Ocak 1993 tarihinde arabasına konulan bomba sonucu hayatını kaybetmiştir. Uğur Mumcu’nun ölümü, Türkiye’de aydın cinayetleri arasında hala aydınlatılamamış bir olay olarak bilinir.
