Son depremlerin ardından yine açıklamalar peş peşe geldi. Çanakkale’de yaşanan 5.2’lik depremin ardından gözler uzmanların yüksek potansiyelini vurguladığı İzmir’e çevrildi. Bölgedeki durumu yorumlayan Prof. Dr. Naci Görür Çanakkale’deki depreme ilişkin, “Marmara Bölgesi ve Kuzey Ege genelde stres biriktiriyor” diyerek uyardı.
Görür’ün ardından bir uyarı da Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’dan geldi.
AHMET ERCAN ‘BÜYÜK DEPREMİN HABERCİSİ’ DİYEREK UYARDI
Midilli yakınlarındaki Çanakkale depreminin küçük ölçekli bir deprem olduğunu söyleyen Ahmet Ercan, bölgenin her zaman 7 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekti.
Ahmet Ercan, Midilli açıklarında meydana gelen 5,2 büyüklüğündeki depremin ardından bölgedeki sismik hareketlilik hakkında bilgi verdi. Ercan, “Bu bölgede her zaman 7,0 büyüklüğüne kadar bir deprem olma potansiyeli var. Midilli açıklarında gerçekleşen 5,2 büyüklüğündeki deprem küçük ölçekli bir sarsıntı. Ancak bu tür depremler, ileride daha büyük bir depremin habercisi olabilir” dedi.
Akıllara gelen İzmir depremi ihtimalini de açıklayan Ercan, “Böyle bir depremin İzmir’e etkisi, yaklaşık altı büyüklüğünde hissedilir. Ancak bu, kentte büyük bir yıkıma neden olmaz. İzmir için şu an ciddi bir sıkıntı görünmüyor” dedi.
FOÇA, MİDİLLİ, KARABURUN ÜÇGENİNE DİKKAT
Foça, Midilli ve Karaburun üçgeninin deprem üretmeye yatkın bir bölge olduğunun altını çizen vurgulayan Ahmet Ercan, bölgenin tarihsel ve jeolojik açıdan aktif bir fay hattı üzerinde olduğunu hatırlattı.
Ercan, özellikle Midilli açıklarında sıkça meydana gelen sarsıntıların bu aktif fayların bir sonucu olduğunu ifade ederek “Bu tür depremler karşısında halk bilinçli ve hazırlıklı olmalı” dedi.
“BÜYÜK DEPREMLERE KARŞI CİDDİ ÖNLEMLER ALINMALI”
Uzmanlar, kentlerin depreme yeterince hazırlıklı olmadığını vurgulayarak acil önlemler alınmasını istedi. BirGün’de yer alan habere göre, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Onalan, “Bu tür depremler, bu bölgeler için normal kabul edilir. Ancak, 5,2 büyüklüğünde olmalarına rağmen, bölgemizdeki gerilimi göstermeleri, önümüzdeki dönemlerde daha büyük depremlere karşı ciddi önlemler alınması gerektiğini işaret ediyor” dedi.
Onalan, yapılaşmanın kontrolsüz devam ettiğini belirterek, “Kentlerimizde nüfus yoğunluğunu azaltmak ve yapılaşmayı düzenlemek zorundayız. Türkiye’nin nüfusunun yüzde 93’ü şehirlerde yaşıyor, bu durum afet risklerini artırıyor” şeklinde konuştu.
“DEPREM FIRTINASI OLUŞABİLİR”
Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Hasan Sözbilir ise Edremit Fayı hakkında, “Bu fayın düşük kayma hızı büyük bir deprem olasılığını azaltıyor ancak Edremit Körfezi’nde fayların kesiştiği noktada deprem fırtınası oluşabilir” uyarısında bulundu.
