Botoksun nörolojik bozuklukların neden olduğu istemsiz kas kasılmalarında tedavi amaçlı kullanım alanı oldukça genişliyor

Nörolojik bozukluk

Botulinum toksini, clostridium botulinum ismindeki bir bakterinin ürettiği bir nörotoksin proteinidir. Bu toksin, kas-sinir bileşkesinde, sinir ucundan asetilkolin denilen molekülün salınımını önleyerek, asetilkolin aracılığıyla olan sinir kas iletimini ve dolayısıyla kasın kasılmasını geçici bir süre engellemiş oluyor. Böylece uygulandığı kası, belli bir süre güçsüzleştiriyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Halide Rengin Bilgen Akdeniz bu özelliğinden dolayı botulinum toksininin nörolojide kas kasılmasının istemsiz şekilde, normalden fazla olduğu ve nörolojik semptomlara yol açtığı, spastisite, distoni, spazm gibi durumlarda da kullanıldığını anlattı.

NÖROLOJİK HASTALIKLARDA KULLANIM ALANI ARTIYOR

İlk defa 1980 yılında insanlarda tedavi amaçlı kullanılmaya başlandığını belirten Dr. Öğr. Ü. Akdeniz, “Blefarospazm, hemifasial spazm gibi nörolojik durumlar için 1989’da FDA onayı almıştır. Sonrasında birçok nörolojik durumda kullanım alanları hızla artış göstermiştir. Spastisite, istemsiz şekilde kas kasılmasının fazla olduğu, kasların gergin, sert olduğu, kas hareketlerinin zorlaştığı bir durum olup, beyin ve omurilikte hasar oluşturan, inme, multipl skleroz, travma gibi pek çok tabloda ortaya çıkabilir. Distoni de kişinin kontrolünde olmayan istemsiz tekrarlayıcı kas kasılmalarının başka bir türüdür. İzole şekilde ortaya çıkabilir ya da bazı nörolojik hastalıkların bir parçası olabilir. Göz kapaklarında olduğunda blefarospazm, boyunda servikal distoni, kol ve bacaklarda ortaya çıkan ekstremite distonileri gibi adlandırılan, yaygın ya da bazı vücut bölgelerinde ortaya çıkabilen pek çok tutulum türü vardır. Hemifasial spazm dediğimiz, yüzün bir tarafındaki kaslarda ortaya çıkan istemsiz kasılmalarda, bruksizm dediğimiz istemsiz diş sıkmalarında da kullanılmaktadır” diye konuştu.

Kas kasılmasıyla ilişkisiz olsa da migren baş ağrısı tedavisinde de uzun zamandır botulinum toksini kullanıldığını hatırlatan Dr. Öğr. Ü. Akdeniz, “Migren baş ağrısı tedavisinde etkinliği gösterilmiş olup, aynı zamanda migrende uygulanan tedavi yöntemlerinden de biridir. Migren baş ağrısında uygulanan, ağızdan belirli sürelerle düzenli ilaç kullanımı ya da enjeksiyon şeklinde pek çok tedavi yöntemi olup, uygun tedaviyi, kişideki baş ağrısını ayrıntılı bir şekilde değerlendirerek, o kişi özelinde nöroloji doktoru belirleyecektir” dedi.

“UYGULAMA SONRASINDA AYNI GÜN GÜNLÜK HAYATA DÖNÜLEBİLİR”

Botoks uygulamasının küçük kaslarda daha ince uçlu iğneler kullanılmak üzere, kas içi enjeksiyon yöntemiyle yapıldığını anlatan Dr. Öğr. Ü. Akdeniz, sözlerini şöyle sonlandırdı:

Kasların kasılma derecelerini gözlemek için zaman zaman elektromiyografi eşliğinde, kas kasılmalarını izleyerek yapılır. Genellikle aynı kas için, birden fazla noktada enjeksiyon gerekebilir. Küçük bir enjeksiyon izi dışında problem olmayacağı için, aynı gün, kişi günlük hayatına devam edebilir. Etki süresi ortalama 3-6 ay süresince denebilir. 3 aydan daha sık enjeksiyon tekrarı yapılmamaktadır.

Exit mobile version