MHP lideri Bahçeli’den, “Vatan, bayrak..” açıklaması!

devlet bahçeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Mevzubahis vatan, bayrak, millet ve devlet-i ebed müddetse Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile şahsım arasında hiçbir ayrılığın ve ayrışmanın söz konusu dahi olmayacağını mühürlü kalplere, duymayan kulaklara, görmeyen gözlere hatırlatmak dava ve vicdan görevimdir.” dedi.

​​​​​​​Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Cumhur İttifakı’nda görüş ayrılığı olup olmadığını günlerdir yazıp çizenlerin, boşa koyup dolu tutmanın kurnazlığına sapanların gündemi epey şekilde meşgul ettiğini söyledi.

Bahçeli, şöyle devam etti:

“Sayın Cumhurbaşkanımızla aramızdaki derin ve karşılıksız bağı, ahlaki, samimi ve dostane diyaloğu sorgulamak ve sulandırmak gayesiyle maske üstüne maske takan, kılıktan kılığa giren köşe başı fitnebazları iyice azıtmaktadır. Cumhur İttifakı, malum kötü niyet ve kötürüm tıynet sahiplerinin anlayıp da itiraf edemeyeceği kadar vatan ve millet sevdasıyla hemhal olmuştur. Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Cumhur İttifakı Türk milletinin özüdür, özgüvenidir. Cumhur İttifakı istiklalin muhafızı, istikbalin mimarıdır. Cumhur İttifakı Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın yegane müdafisidir. Yedi düvel topuyla tüfeğiyle, nefretiyle, nifakıyla, şirkiyle, şiddetiyle üzerimize gelse bile ilke ve irademizden milim taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Başkaları gibi soluğumuz kısa ve kesik değildir. Başkaları gibi irademiz hacizli, siyasetimiz rehin altında hiç değildir. Bizi meşgul edip Türkiye üzerinde oyun kuracağını zanneden, siyaseti sokak dedikodusuna çeviren, ittifakımıza çamur atmaya kalkışan ahmaklara, asalaklara, arsızlara en küçük geri adımımız söz konusu olursa diyorum ki, gök girsin kızıl çıksın.”

Fitne yayan siyasetçileri, sözde gazetecileri, sosyal medya farelerini, FETÖ’cü hainleri, bölücü mihrakları, dış bağlantılı casusları, köksüzleri, kimliksizleri, millet ve milliyet hasımlarını rezil rüsva etmek için uygun zamanı sabrın gücüyle, Allah’ın inayetiyle, milletin metanetiyle beklediklerini belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

“Son günlerde tartışmaların odağında yer alan bazı açıklamalarımdan Sayın Cumhurbaşkanımızın haberinin olup olmadığını araştıran, aramızda bir anlaşmazlık çıkıp çıkmadığını yorumlayan zevata diyeceğim öz itibariyle şudur:

Mevzubahis vatan, bayrak, millet ve devlet-i ebed müddetse Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile şahsım arasında hiçbir ayrılığın ve ayrışmanın söz konusu dahi olmayacağını mühürlü kalplere, duymayan kulaklara, görmeyen gözlere hatırlatmak dava ve vicdan görevimdir. Öküz altında buzağı arayacaklarına gitsinler kendilerine münasip kapak arasınlar, sanıyorum onlar için daha yararlı olacak, bu sözüm de alayına kapak olacaktır. ‘Vakit tamamdır, söz konusu vatandır.’ paylaşımlarımızla neyi amaçladığımızı merak edenlere de, önce vatan nedir onu öğrenmelerini teklif ve temenni ediyorum.

Osmanlı devlet ricalinin taktığı sarıkların içinde kefen vardı ki; ölümü unutmasınlar diye. Biz de millet ve ülkü davasına baş koyarken, Cumhur İttifakı’nı kurarken kefenimiz mücadelemizdir dedik, kefenimiz yeminimizdir dedik, vatana duyduğumuz eşsiz sevda ve bağlılığının bir bedeli varsa da seve seve öderiz inancını ve iradesini gösterdik.”

– “İstikrarlı yükseliş kararlılıkla devam etmelidir”

Bahçeli, milleti bölmek için fırsat kollayanlara, bozgunculuk çıkarmak için pusuya yatanlara, yalancılara, talancılara, yabancıların yerli acentesine dönmüş siyasi devşirmelere itibar etmenin kendilerini inkar olacağını vurguladı.

Türkiye’nin kaybedecek bir saniyesi bile bulunmadığının altını çizen Bahçeli, “Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda terörün kökü kazınacaktır. Bunun için kefen giyeceksek ona da baş göz üstüne deriz. Yerimizde saymaya, olanla yetinmeye, onun bunun ağzına bakmaya, tarihin gerisine düşmeye, debisi yüksek bir nehir gibi akan hadiselerin içinde edilgen ve etkisiz kalmaya ne hakkımız ne de niyetimiz vardır. Sızlanarak, dövünerek, seyrederek hiçbir şey yapamayız.” dedi.

Bahçeli, davası olan her insanın aynı zamanda umut insanı olduğunu belirterek, “Çünkü iman varsa imkan vardır ve nihayetinde karamsarlık bulutları dağılmaya mahkumdur. Türkiye artık feleğin çemberini kırmalıdır. Makus talih hepten değişmelidir. İstikrarlı yükseliş kararlılıkla devam etmelidir.” diye konuştu.

İddialı yürüyüşün her gün biraz daha hız kazanarak Cumhuriyet’in yeni yüzyılında muktedir tarihin tekerrürünü sağlaması gerektiğine dikkati çeken Bahçeli, “Elbette gerçekleşebilecek hedefimiz de budur. Şayet konu Türk milleti oldu mu hayallerimizin ve hedeflerimizin hiçbir sınırı olmaz, olamaz. Türkiye’nin yelkenlerini şişiren rüzgar kesilmesin istiyorum. Kamburlarımızdan kurtulalım diyorum. Bu arada makamda gözümüz yoktur. Koltuğa merakımız yoktur. Yeter ki Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti sonsuza kadar yaşasın dursun. Yeter ki haine, teröriste, Türkiye düşmanlarına karşı bir olalım, beraberce direnelim.” ifadelerini kullandı.

– “Saklayacak, gizleyecek, üzerini örtecek bir açığımız yoktur”

Merhum şair Arif Nihat Asya’nın, “Onlar” şiirinin dizelerini anımsatan Bahçeli, şunları söyledi:

“Saklayacak, gizleyecek, üzerini örtecek bir açığımız yoktur. Başımızı eğecek, yüzümüzü kızartacak, gözlerimizi kaçıracak bir yanlışımız, bir mahcubiyetimiz, verilemeyecek bir hesabımız da olmamıştır. Neysek oyuz, nasılsak öyle görünürüz, göründüğümüz gibi olacak cesaret ve özgüvene fazlasıyla sahibiz. Bazıları bizi hazmedemez, zira bünyeleri helale alışkın değildir. Bazıları bizi tanıyamaz, zira onlar gözleri açıkken bile gaflet uykusuna dalan, sonra da ışığın altında bile fark edilmeyenlerdir. Kaldı ki görmek istemeyen bir göze aydınlığın yararı dokunamaz. Tutamayacağımız sözü dilimize, veremeyeceğimiz sevgiyi kalbimize, ulaşamayacağımız hedefleri önümüze koymadık, koymaya da niyetimiz yoktur.”

İşlerinin kin değil muhabbet, kibir değil mehabet, milli ve Muhammedi ahlakını hakkıyla içselleştirip yaşamak olduğuna vurgu yapan Bahçeli, gündüz vaktinin korkak gecelere, nezih ve serazat bir kalbin zalim bedenlere acıdığını en iyi bilenin, en iyi görenin Milliyetçi-Ülkücü hareket olduğunu söyledi.

Bahçeli, toprağına merhamet tohumu serpilmeyen ülkelerin, nice fatihlerin matemi olduğunu ifade ederek, gönüller arasında karanlık uçurumlar açan anlayışsızlık, katılık, kötülük, sevgi kıtlığı ve bunlardan mülhem insani felaketlerin merhamet cevherinden mahrumiyetin çok soğuk esintisi olduğunu kaydetti.

Bu esintiyi yüreklerinin sıcaklığıyla engellemenin çabasında olduklarını aktaran Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İftira salgınına inancımızın şifasıyla karşılık vermenin gayretindeyiz. Biz merhameti de biliriz, mertliği de biliriz, mefkureyi de biliriz, melanet senaryolardan ve figüranlardan hesap sormasını da mutlaka biliriz. Biz bu ülke, bu vatan, bu bayrak uğruna, rahmetle ve hürmetle andığımız hilal kaşlı, kurt bakışlı 3 bin şehit verdik. Şafağı ağarmayan nice zifiri karanlıkları yendik.

Gideni gelmeyen, ağlayanı gülmeyen, feryadı dinmeyen, hüsranı bitmeyen, ancak imanlı mücadelesi de asla eksilmeyen zulmet dolu senelerde kendi yarasını iyileştiren bir aslan gibi doğrularak kükremesini bildik. Siyasi seciyemiz, Türklüğe duyulan emsalsiz bir sevdanın potasında eriyerek, yeri gelince sükut gibi münzevi, yeri gelince de çığlık kadar hür oldu. Millet kendi eserine, sevdasından deliye dönmüş MHP’ye ve Cumhur İttifakı’na duasıyla, desteğiyle, dev gibi iradesiyle sahip çıkacaktır. Hiç kimse boşuna hayal kurmasın, boş yere hesap yapmasın. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, içinde milletin olmadığı, milli ve manevi değerlerin yer almadığı hiçbir hedefi kabul etmez, etmeyecektir. Sizlere düşen görev, kafa karıştıran, akıl çelen, zihin bulandıran bozuk zihniyetlerin etki alanına girmeden hak bildiğiniz yolda arkanıza bakmadan hızlı adımlarla yürümektir. Himaye edenimiz Allah, destekçimiz büyük Türk milletidir. Türk vatanı has bahçemiz, Türk milleti varlığımızın övüncüdür.”

– “Herkes eşittir Türkiye demeye azimle devam edeceğiz”

Algı operasyonların, ahlaksız tertiplerin boşuna olduğunu, tedavülde tutulan kara kampanyaların sonu ve sonucunun olmadığını, Türkiye’yi ve Türk milletini çağın üzerine sıçratma mücadelelerinin teklemesi, tökezlemesi ve sekteye uğramasının söz konusu olmadığını ifade etti. Bahçeli, “İnandık, başaracağız. Söz verdik, yapacağız. Yola çıktık, varacağız. Sabrettik, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın sütunlarını hep birlikte dikeceğiz. Cumhur İttifakı’nın akıl ve ahlakla anıtlaşmış fedakar ve milli siyasetiyle umutları dirilteceğiz, milletimize hadim ve hürmetkar bir ruhla azımızı çok, eksiğimizi tamam edeceğiz.” dedi.

Bahçeli, hiçbir engel tanımayacaklarını, hiçbir zorluğa teslim olmayacaklarını, hiçbir iftiraya boyun eğmeyeceklerini, doğudan batıya, kuzeyden güneye her insanı kucaklayacaklarını, her değeri bağırlarına basacaklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

“Herkes eşittir Türkiye demeye azimle devam edeceğiz. Buradan bütün Kürt kardeşlerime sesleniyorum. PKK Kürtleri temsil edemez. Şimdi açıkça görüldü ki, bir adım ileri gitmek için yola çıkanları engellemeye çalışanlar vardır. Dün terörist başının yoldaşı olanlar, şimdi Amerika’nın uşağı olmuşlar. Biden’ın üvey evlatlarına, Türk milletinin asil evlatlarını kurban edemeyiz. Buna hakkımız yok. Gelin bir olalım, beraber olalım, hep beraber Türkiye olalım.”

– “Milli Savunma Bakanlığının kararına saygı duyuyorum”

Grup Toplantısı’nın ardından bir gazetecinin Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrası sosyal medyaya yansıyan görüntüler sebebiyle bazı teğmenlerin disipline sevk edilmesini sorması üzerine Bahçeli, şu yanıtı verdi:

“Milli Savunma Bakanlığı çok hassas bir bakanlıktır. Türk Silahlı kuvvetlerinin, her konuda yetişmesini sağlayan kurumdur. Oranın ortaya koyduğu değerlendirmeler dışında, hiçbir şeyi bilmeden, tanımadan sadece ve sadece sorgulama yoluyla Türkiye’yi karıştırmaya yönelenlere heves etmemelidir. Milli Savunma Bakanlığının kararına saygı duyuyorum.”

Exit mobile version