İstanbul Barosu, sosyal medya platformu Instagram’ın erişime kapatılmasına yönelik açıklamada bulundu. Açıklamada BTK’nın gerekçe olarak gösterdiği ‘katalog suçlar’a ilişkin “Platformun hangi eylemi sebebiyle suç işlediği ve/veya hangi gerekçe ile erişim engelleme kararı verildiği açıklanmamıştır.” denildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Sosyal ağ platformları, ülkemizde geniş bir kesim tarafından habere erişim ile düşünce ve görüşlerin ifade edilebilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Aynı zamanda birçok ulusal ve uluslararası markanın reklam, pazarlama ve çeşitli ticari ilişkilerin geliştiği mecralardır. Bu tür platformların tamamına yönelik erişime engelleme kararları domino etkisi yaratarak birçok kişi ve kurumu ticari açıdan mağdur etmektedir.
Son yıllarda sıklıkla gördüğümüz Türkiye genelinde sosyal ağ platformlarının tamamına etkili olacak şekilde erişimin hukuka aykırı, gerekçesiz ve keyfi bir şekilde yavaşlatılması veya bazı durumlarda erişimin engellenmesi söz konusu olmaktadır.
Anayasamızın 25 ve 26. maddelerinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. maddesinde İfade Özgürlüğü açıkça tanımlanmış ve koruma altına alınmıştır. İnternete ve sosyal ağ platformlarına erişimin, Anayasamız ve AİHS ile teminat altına alınan ifade özgürlüğünün, haberleşme özgürlüğünün ve bilgiye erişim hakkının kullanımı bakımından yaşadığımız dönemde vazgeçilmez hale geldiği, söz konusu temel hakkın esaslı bir unsuru olduğu da AYM ve AİHM kararlarında açıkça kabul edilmiştir. Yine Anayasamızın 13. maddesinde temel hakların özüne dokunulmaksızın ölçülülük ilkesine uygun olarak kanunla sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir.
Diğer yandan, Anayasamız ve Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri uyarınca, tüzel kişi olan şirketlerin de insan haklarına saygı gösterme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu bağlamda, sosyal ağ platformları ve internet servis sağlayıcıları da temel haklara ölçüsüzce müdahale eden ve hukuka aykırı kısıtlama veya engelleme talepleri karşısında hukuka uygun hareket etmek ve şeffaf olmak için azami çabayı göstermelidir. Bu noktada sosyal ağ platformları ne kadar şeffaflıktan uzak olsa dahi Türkiye Cumhuriyeti olarak Anayasa’da vatandaşlarımıza sağladığımız haklara uygun kararlar almamız gerekmektedir.
Bunun yanı sıra Anayasa Mahkemesi’nin 11/10/2023 tarihli ve E.: 2020/76; K.: 2023/172 sayılı kararına istinaden BTK’nun re’sen internet sitesini kapatma yetkisi ilgili kanun maddesi iptal edilmek suretiyle Anayasaya aykırılığı sabit hale gelmiştir. İdari bir kurum Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen karar maddesine rağmen ısrarla karar alması hukuk devleti ilkesine zarar vermektedir. Aynı zamanda BTK tarafından açıklanan erişim engeli tedbirinde katalog suçlar sebebi ile karar alındığı belirtilmiştir. Ancak ilgili platformun hangi eylemi sebebiyle suç işlediği ve/veya hangi gerekçe ile erişim engelleme kararı verildiği açıklanmamıştır.
Tüm bu nedenlerle hukuka aykırılığı sabit olan BTK’nın tesis ettiği erişime engelleme kararının ivedi bir şekilde geri alınarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumlarının Anayasa ve Kanunlara her daim uygun davrandığı ve hukuk devleti ilkesinden asla taviz verilmediği gösterilmelidir. Bunun dışında; ilgili sosyal medya platformunun şeffaflık ilkelerine aykırı tek taraflı eylemleri sebebiyle uluslararası arenada gerekli başvuru ve şikayetleri yerine getirerek hak arama süreci devam ettirilmelidir.”