MHP lideri Bahçeli’den, “12 Ada” açıklaması!

devlet bahçeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Ege Denizi’nde bulunan 7 farklı ada grubu içinde Anadolu coğrafyasına en yakını olan On İki Ada başta olmak üzere Yunanistan’ın burnumuzun dibinde silah göstermesi yalnızca stratejik bir hata değil, tarihi, askeri ve siyasi sonuçları çok ağır olacak trajik bir yanlıştır.” dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, fazilet, feraset ve fehim sahibi zevatın gerçeklerden korkup saklanmasının ve aydınlıktan ürküp kaçmasının, ne kadar sarsıcı olursa olsun mümkün ve muhtemel olmadığını söyledi.

“Sorunları yok sayarak biteceğini düşünmek, ahmaklık ötesi bir saflıktır” diyen Bahçeli, bir sorunun muhkem ve muktedir bir dönemde masaya yatırılıp çözümü için kolların sıvanması halinde müteakiben ortaya çıkacak ne bir komplikasyonun ne de konvansiyonel bir neticenin mahşeri vicdanı rahatsız etmesinin ihtimal dışı olduğunu anlattı.

Devlet Bahçeli, Türkiye’nin çok güçlü bir devlet olduğunu belirterek, “Türkiye, her sorun başlığını kararlılıkla ele alacak; milli, manevi ve tarihi perspektif sınırlarında müdahale ve müşahede edebilecek cesaret ve dirayettedir. Aciz, atıl, harap, zayıf, tükenmiş, esir, bitkin değiliz. Dünyanın bazen hayranlıkla, bazen hürmetle, çok zaman hasetlikle izlediği Türkiye Cumhuriyeti’yiz. Türk milletinin taşıdığı ve 783 bin kilometrekareden taşırdığı müessir güç ve özgüveni tanımayanların sentetik kuşku ve kuruntularına rehin düşmeleri, bozuk zihniyetlerini tamir yerine bostan korkuluğu taşlamakla vakit geçirmeleri, pespaye hallerinin acınacak hülasasıdır.” diye konuştu.

Büyüklük taslayan küçük insanlardan müteşekkil “butik ve bitik siyaset temsilcilerinin” ne dediğinin, neyi dikte ettiğinin bir ehemmiyet ve evveliyatı olmadığını söyleyen Bahçeli, bu siyasi garabetler haricinde, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerini yakalamak amacıyla inanç, irade, fiil ve fikir birliğinin teşekkül ve tezahür ettiğini ifade etti.

– “Kaybedeni, tıpkı 103 yıl önce olduğu üzere asla Türkiye olmayacak”

Siyasi düşüncelerini kendilerine saklayıp, detaylar konusunda belirsiz davranmadıklarını vurgulayan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İkircikli bir tarzın, ikiyüzlü bir tavrın, ikilemli bir tavzihin kıyısında köşesinde dolaşmıyoruz. Kapalı devre siyasetin dar labirentlerine sıkışıp kalmıyoruz. Maksatlı imaların, asılsız iddiaların, ahlaksız ithamların, alçak ithamların heves ve heyecanlarımıza ket vurmasını kabullenmiyor, bu eksende tereddüde dahi mahal bırakmıyoruz. Neye inanıyorsak onu söylüyor, söylediğimizin arkasında da mertçe duruyoruz. Çünkü aziz ülkemizin, muazzez milletimizin istikbalini düşünüyor, istiklaline hizmet ediyor; çevremizde yığınak yapan, mevzi kazan, cephe açan kara emperyalizmin ufunetle yazılmış senaryolarına karşı tahkimatı yoğunlaştırıyoruz.”

Yunanistan’ın, Ege adalarına menzili 30 ile 300 kilometre arasında değişen füzeleri konuşlandırma hazırlıklarının uluslararası hukuka tamamıyla aykırı olduğunun ve iyi komşuluk özlemlerini de temelinden sakatlayacak fütursuz adımlar olduğunun altını çizen Bahçeli, şunları kaydetti:

“Gayri askeri statüdeki adaların bir plan dahilinde silahlandırılması, Türkiye’ye meydan okumaktır, barış denizi olmasını dilediğimiz Ege’yi gerilim ve cepheleşme girdabına çekmektir. Ege Denizi’nde bulunan 7 farklı ada grubu içinde Anadolu coğrafyasına en yakını olan On İki Ada başta olmak üzere Yunanistan’ın burnumuzun dibinde silah göstermesi yalnızca stratejik bir hata değil, tarihi, askeri ve siyasi sonuçları çok ağır olacak trajik bir yanlıştır. Şunu bir defa net şekilde ifade etmek isterim ki bilhassa On İki Ada gasbedilmiş, asıl sahibi olan Türk milletinden ayak oyunlarıyla çalınmıştır. Türkiye On İki Ada’sız yaşasa bile, On İki Ada’nın Türkiyesiz yaşaması ham bir hayaldir. Ege’nin karşı kıyısında saldırgan ve yayılmacı bir politika takip etmenin hiç kimseye, özellikle emel sahibi ülkeye kazandıracağı bir şey yoktur. Türkiye, Mavi Vatan’daki egemen haklarından asla vazgeçmeyecektir. Barışçıl diplomasiyi ve iyi komşuluk ilişkilerini kökleştirmek varken savaş ve silah diline yaslanmanın bariz kaybedeni, tıpkı 103 yıl önce olduğu üzere asla Türkiye olmayacaktır. Yunanistan’ın, 1920’li yıllarda olduğu gibi, Batılı ülkelerin dolduruşuna gelerek tekrar karşımıza çıkması halinde nelerin yaşanacağını ifade etmeye ihtiyaç bile duymadığımızı açık açık ve ikazen söylüyor, Atina yönetiminin ayağını denk almasını tavsiye ediyorum. Barışla herkesin kazanacağına inanıyorum. Ancak barışla kazanmak için elhak savaşmak gerekiyorsa, o da bizim için düğün bayramdır diyor, canımızın ve kanımızın milli mukadderatımızın varlığı için bin kez feda olmasını Cenabı Mevla’dan niyaz ediyorum.”

– “Altın ışık Türk milletini ve Türkiye’yi aydınlatmaktadır”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, devletler arasında kalıcı ve kategorik dostluk veya düşmanlıklar olmayacağına işaret ederek, “Bir krizin biterek diğerinin başladığı bugünkü dünya ekonomi ve siyasi panoramik mimarisinde esas ve öncelikli olan artan dış baskı ve basıncın, tıpkı bileşik kaplar misali iç cephe tarafından dengelenmesidir. Tarih bize diyor ki batıda güçlü olmanın, emin adımlarla ilerlemenin ve kuvvet temerküzünün stratejik manivelası, doğuda temin edilecek dirliğe ve güvenliğe bağlıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Eski Türklerin, büyük buhranların husule getirdiği galeyan anlarını “aşk çağı” olarak tarif ettiğini ve “aşk gecesinde”, semadan yere bir “nur sütunu, altın ışık” indiğini anlatan Bahçeli, “Bugün bölgesel ve küresel mahiyetli bir buhran döneminin bütün emareleri görülmektedir. Böylesi bir dönemde altın ışık Türk milletini ve Türkiye’yi aydınlatmaktadır. Tecelli eden yepyeni aşk çağı Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın muvaffakiyet mührü, yükseliş muştusudur. Bunun önüne kim engel çıkarıyorsa, altın ışığımızı perdelemenin peşinden kimler sürükleniyorsa, biliniz ki onları harman yerinde savrulan samana çevirmek, bizim kutlu ceddimize vefa ve vicdan borcumuzdur. Kardeşlikle yazılan Türk tarihine leke sürdürmeme azmindeyiz. Kader ortaklığı ile geçen yüzyıllara gölge düşürmeme anlayışındayız. Türk milletinin ana gövdesinde ön şartsız kucaklaşıp huzurlu, umutlu, müreffeh, şiddetsiz ve terörsüz bir yüzyılın çatısını gönüllerin birleşmesiyle örmenin amacındayız.” sözlerini sarf etti.

– “Zehri, zemzem diye yutturmaya kalkıştılar”

Devlet Bahçeli, kötü anıların, kötülük saçan odakların, geleceğin parlak günlerini sis altında bırakmasına sabır ve tahammül göstermeyeceklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Temkinli, tedbirli ve ihtiyatlı iyimserlikle, milletimizin ve devletimizin kutlu varlığına hiçbir halel getirmeyecek hasbi, harbi ve hakkaniyetli mücadelede inşallah çıta yükselteceğiz. Bununla da kalmayacak, yeni yüzyılın emniyet ve esenliğini tesis edebilmek adına fedakarlıksa istenen, yerine getireceğiz. Onun bunun ucuz ve uçuk fason iddialarına asla prim vermeyeceğiz. Biliyoruz ki değişimsiz gelişim olmaz fakat kafasını değiştirmeyenler hiçbir şeyi değiştiremez. Biz, gelişmiş ve güçlenmiş bir Türkiye’nin hedefindeyiz. Lider ülke Türkiye, diyoruz. Süper güç Türkiye’nin güneş gibi yükseldiği inancındayız. 20’nci yüzyılın karabasanından çıkmalıyız. Hızımızı kesen bagajları boşaltmalıyız. Bunu, milli birlik ve dayanışma ruhuyla başarmalıyız.”

Bahçeli, 1,5 asırdır Türk ile Kürt arasında açılmak istenen ölümcül uçurumları ebediyen ve tamamıyla kapatmadıktan sonra bin yıllık kardeşlik çağrısını gerçek manasına tahvil ve teşmil edemeyeceklerini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

“Öteden beri Kürt kardeşlerimize bizi kötülediler; aramıza çomak sokmak, insani, İslami ve milli irtibatlarımızı sabote etmek amacıyla her yalan ve iftirayı tedavüle soktular. Fitnenin küfürden daha şiddetli olduğu aşikarken, buna aldırış etmeksizin en vahim, en vandal, en vahşi dedikoduları milli bünyemize serpiştirip servis ettiler. Zehri, zemzem diye yutturmaya kalkıştılar. MHP ile Kürtleri düşman göstermek amacıyla iç ve dış menşeli hain bir propagandayı devamlı güncelleyip körüklediler. İtiraf edeyim ki ne yaptıysak, neyi söylediysek, kendimizi bir türlü anlatamadık; belki de muhabbet ve hürmetimizi layık olduğu veçhile gösteremedik. Halbuki Kürt kardeşlerimize hiçbir zaman şaşı bakmadık. Onları hiçbir zaman öteki ve sorun görmedik. Hep birlikte Türk milleti olduğumuzu yüreklice savunduk.”

Exit mobile version