Türkiye’de sağlıklı yaşam turizmi yükseliyor, Antalya ‘wellness’ turizmine odaklanıyor

Yeni Proje (9)

Sağlık, fitness, maneviyat ve seyahatin karışımını kapsayan, konaklama endüstrisinin bir sektörü olan sağlıklı yaşam turizmi, Türkiye’de de ön plana çıkmaya başladı.

Özellikle Kovid-19 salgını sonrası hızla talebin arttığı bu turizm dalı, sektördeki mevsimsellik sorununun ortadan kaldırılması için önem arz ediyor.

Yeni yapılan oteller sağlıklı yaşam turizmine göre dizayn edilirken, eski konaklama tesislerinin onarım ve yenileme çalışmaları bu turist grubunun ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.

Sadece fiziksel iyileşmeyi değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal gelişimi de hedefleyerek tatile çıkan wellness turisti, termal otellerin yanı sıra spası, kapalı yüzme havuzu, fitness salonları, sağlıklı yaşam büfelerinin bulunduğu tesisleri tercih ediyor.

Antalya sağlıklı yaşan turizmine yöneliyor
Antalya’da turizmciler, wellness turizminden daha fazla pay alabilmek için çalışmalarını yoğunlaştırdı.

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Kaan Kavaloğlu, AA muhabirine, Akdeniz bölgesinde turizmde mevsimselliğin en önemli konulardan biri olduğunu, bu engele takılmamak için turizmin çeşitlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Turizmin çeşitlendirilmesinde spor, sağlık, toplantı, seminer ve kongrelerin yanında wellness turizminin de önemli olduğunu anlatan Kavaloğlu, “Wellness kavram olarak bazen sağlık turizmiyle karışabiliyor. Wellness, sağlıklı yaşam turizmi demek. Dünyadaki turizm hareketinin içerisindeki yolcu sayısı olarak yüzde 8’ini wellness turisti oluşturuyor. Gelir bakımından yüzde 17,8’ini sağlıyor. Wellness turisti, ortalama 1800 dolar harcama yapıyor.” diye konuştu.

Kavaloğlu, dünyada sağlıklı yaşam turizminde bu sene 1 trilyon dolar gelir sınırının aşmasının beklendiğine değinerek, Türkiye’nin de bu grup için önemli altyapıya sahip olduğunu vurguladı.

“Sağlık turizminden daha çok harcama yapıyor”
Turizmin çeşitlendirilmesi ve mevsimsellik probleminin ortadan kalkması anlamında wellness turizminin önemine dikkati çeken Kavaloğlu, şöyle devam etti:

“Avrupa’da yaşlı bir nüfus var. Yaşlı nüfus iklim şartlarının daha kolay geçtiği kış aylarında Antalya’yı ve Akdeniz bölgesini tercih edilebiliyor. Kuzey Avrupa’da yaşayan ve kışın güneşi çok görmeyen bir kesim de var. Bunların maddi imkanı çok iyi. Wellness turizmi, sağlık turizminin de üzerinde bir gelir grubunu oluşturuyor. Ortalama bir turistin yüzde 70 daha üstünde harcama kapasitesi var. Bu grup, Türkiye ve Akdeniz Bölgesi için ciddi öneme sahip. Akdeniz Bölgesi denince kitlesel turizm hareketi akla geliyor. Özellikle 4 ve 5 yıldızlı otellerin altyapıları wellness turizmi için uygun. Sağlıklı yaşam turisti, ‘Her şey dahil’ sistemi yerine sağlıklı yaşam büfelerini tercih ediyor. Wellness turizmi asla atlanmaması gereken bir turist profili. Bu gruptakiler yemeye içmeye çok ağırlık vermiyor.”

Lüks bir otelin wellness akademisinin sorumlusu Gülen Serim, turistlerle mat ve fly yoga, pilates, zumba başta olmak üzere 10 farklı etkinlik yaptıklarını söyledi.

Turistlerin günün 8 saatini wellness akademide geçirebildiğini belirten Serim, “Deniz manzaralı alanda keyifli vakit geçiriyorlar. Hem tatillerini yapıp hem sağlıklarına sağlık katıyorlar. Her yarım saatte bir dersimiz var.” dedi.

Exit mobile version