Afganistanlı kadınlar: ‘Konuşamıyorsak, yaşamanın ne anlamı var?’

taliban afganistan

Afganistan’da Taliban’ın kontrolü ele geçirmesinden bu yana kadınların özgürlükleri adım adım ellerinden alındı. BBC’ye konuşan Afgan kadınlar, Taliban’ın yeni yasasıyla hayatlarının daha da zorlaştığını ve bu koşullarda yaşamanın giderek imkansız hale geldiğini söylüyor.

Yeni Yasa, Kadınların Haklarını Kısıtlıyor

Taliban’ın yeni yasasına göre, kadınlar evlerinin dışındayken seslerinin duyulması bile yasaklandı. 19 yaşındaki Shabana, bu yasanın ardından artık günlük İngilizce kurslarına gitmekten korktuğunu, çünkü konuşmanın bile tehlikeli hale geldiğini belirtiyor. Shabana, “Eğer konuşamazsak, neden yaşıyoruz ki? Bizler sadece hareket eden ölü bedenler gibiyiz” diye ekliyor.

Kadınların eğitim hakları yıllardır ellerinden alınmış durumda. Shabana gibi pek çok genç kız, okula gitmeleri yasaklandığı için hayallerinden uzaklaşmak zorunda kaldı. Shireen isimli bir öğretmen ise gizli okullarda eğitim vermeye devam ediyor, ancak bu yasakların daha fazla tehlike getirebileceğinden korkuyor. “Her sabah uyandığımda, günün güvenle geçmesi için dua ediyorum” diyor Shireen.

Taliban Yasayı İslam’a Dayandırarak Savunuyor

Taliban sözcüsü Hamdullah Fitrat, bu yasayı İslam Şeriatına dayandırarak savunuyor. Ancak kadın hakları savunucuları ve birçok Afgan kadını, bu yorumun Taliban’ın kendi görüşlerine dayandığını ve İslam’ın kadınlara eğitim hakkı verdiğini savunuyor. Shireen, İslam tarihinde konuşan birçok güçlü kadının örnek olarak alınması gerektiğini vurguluyor.

Taliban’ın bu yasası, kadınların sosyal hayatlarını daha da daraltırken, pek çok kadını umutsuzluğa sürüklüyor. Karina isimli bir psikolog, kadınların çoğunun depresyona girdiğini ve intihar düşüncelerinin arttığını söylüyor. “Arkadaşlarım bana veda mesajları gönderiyor, artık yaşamaya devam etmenin bir anlamı kalmadığını düşünüyorlar” diyor.

Uluslararası Tepkiler Artıyor

Taliban’ın bu sert yasalarına karşı uluslararası tepki de artıyor. Avrupa Birliği, bu kısıtlamaları insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak nitelendirirken, Taliban ise uluslararası toplumu Afgan kültürüne ve İslam yasalarına saygı göstermeye çağırıyor. Ancak Taliban’ın, kadın hakları konusunda Birleşmiş Milletler ile iş birliğini sonlandırması, uluslararası ilişkilerde büyük bir çıkmaza yol açmış durumda.

Afgan kadınlar ise dünya toplumlarına, olan bitenlere göz yummamaları çağrısında bulunuyor. Karina, “Dünya, Afgan kadınlarının yaşadıklarıyla ilgilenmeli, yoksa bu zihniyet diğer toplumlara da yayılabilir” diye uyarıyor.

Exit mobile version